Söz Sanatları Konu Anlatımı
Söz sanatları Türk edebiyatında önemli bir yer tutmaktadır. Anlatılmak isteneni düz anlamdan çıkarmak ve sıradanlığını kırmak için yapılan söz sanatları farklı başlıklar altında toplanmaktadır.
Bu anlatım türü; güzel konuşmak ve yazmak, anlamı güçlendirmek ve etkiyi artırmak için kullanılmaktadır. Edebiyatçılar tarafından sık sık başvurulan bu sanatlara edebi sanat adı da verilmektedir. Peki, bu sanatlar nelerdir ve bunlara hangi örnekler verilebilir?
Örneğin; “Sen çok güzelsin” sözünü etkisizin artırmak için “Sen çiçek gibisin” deriz. Bunu anlatmak için “benzetme” den yararlanırız. En çok kullanılan edebi sanatlar şunlardır.
İşte söz sanatları hakkında detaylı konu anlatımı ve örneklere aşağıda yer alan başlıkları kullanarak derslere çalışabilirsiniz.
Söz Sanatları Konu Anlatımı
Abartma (Mübalağa)
Benzetme (Teşbih)
Kişileştirme (Teşhis)
Konuşturma (İntak)
Karşıtlık (Tezat)
İstiare (Eğretileme)
Mecaz – ı Mürsel
Kinaye
Cinas
Tenasüb
Tekrir (Yineleme)
Telmih (Hatırlatma)
Tevriye
Tecaül–i Arif (Bilmezden Gelmek)
Hüsnü Talil (Güzel Sebep)
Alli Terasyon
Seci (İç Uyak)
Tariz (İğneleme)
Terdit
Söz Sanatları Konu Anlatımını yukarıda belirtilen kavram bağlamına uygun olarak bu başlıkları detaylandıralım.
Abartma (Mübalağa)
Bir şeyin özelliklerini, bir olayı veya bir durumu olduğundan daha büyük veya daha küçük göstermeye abartma denir.
Abartmaya Örnek : Ağzı kulaklarına vardı. Gömelim seni tarihe desem sığmazsın.
Benzetme (Teşbih)
Edebiyatta ve dilde çok sık kullanılan bir söz sanatıdır. Bir şeyi bir şeye benzetmekten ibarettir. Genellikle benzetme bağlacıyla kullanılır. Örneğin “aslan gibi adam” dediğiniz zaman teşbih sanatını kullanıp anlama güzellik katmış olursunuz.
Benzetmelerde bazen benzeyen ya da benzetilen kaldırılır. Bu durumda da istiare sanatı kullanış olur. Örneğin aslan gibi adam yerine “aslan bu işi yaparak kendini gösterdi” dersek istiare yapmış oluruz.
Kişileştirme (Teşhis)
Cansız varlıklara ve hayvanlara insani nitelikler kazandırma sanatıdır. Genellikle Fabl’ larda görülür. Her teşhiste kapalı istiare vardır.
Örnek : Yüce dağlar bir birine göz eder.
Rüzgar ile mektuplaşır naz eder. İki sevgili anlamında.
Teşhis – Kişileştirmeye Örnek:
“Dağlar mağdur, yollar mağdur bugün” dersek kişileştirme yapmış oluruz.
Konuşturma (İntak)
İnsan dışındaki varlıklara ya da kavramlara insan kişiliği kazandırma sanatına kişileştirme (teşhis) denir. İnsanın konuşma yetisinin başka varlıklara aktarılmasına da intak (konuşturma) sanatı denir.
Bu iki sanat genellikle birlikte kullanılır. Her “kişileştirme” de konuşturma olmayabilir, fakat her “konuşturma” da mutlaka “kişileştirme” vardır. Özellikle fabllarda, hayvan öykülerinde masallarda sık sık bu sanata başvurulur.
Bulutlar gözyaşı döktüler.(Teşhis) (aynı zamanda kapalı istiare)
Bu cümlede “bulutlar” insanlara özgü bir nitelik olan “gözyaşı dökme” özelliği ile tanıtıldığı için kişileştirme sanatı yapılmıştır.
Bülbül, “senin nazını çekemem…” diyordu. Güle.
Bu cümlede “bülbül”, hem “naz çekme” özelliği ile kişileştirilmiş, hem de insanlar gibi konuşturulmuştur. Burada kişileştirme konuşturma sanatı birlikte kullanılmıştır.
Karşıtlık (Tezat)
Bir varlığın ya da bir olayın birbirine zıt karşıt durumlarının bir arada verilmesi sanatıdır.
Karşıtlık – Tezat’a Örnek :
Ne efsunkar imişsin ah, ey didar – ı hürriyet
Esir – i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten.
İstiare (Eğretileme)
Benzetmenin temel öğelerinden birinin (benzetilen ya da kendisine benzetilen) söylenmesiyle yapılan benzetmedir.
Bir başka deyişle, bir sözün gerçek anlamını kaldırarak, benzerliği olan başka bir anlamı eğreti olarak verme, ödünç verme demektir. Cesur insana “aslan”, kurnaz kimseye “tilki” demekle istiare yapılmış olur.
Mecaz–ı Mürsel (Ad Aktarması)
Bir sözü başka bir şeyin yerinde kullanma sanatıdır.
Mecaz-ı Mürsel’e Örnekler :
“Ankara sıcaktan şikâyetçi” dersek “Ankara’daki insanlar” yerine “Ankara” ifadesini kullanmış oluruz.
Sobayı yak. ( sobanın içindekileri ) Tencere yandı. ( Tencerenin içi yandı )
Ayağını çıkarda içeri gir. ( ayakkabını çıkar ) Burnu akıyor. ( Burnunun içindeki salgı )
Kinaye
Bir sözü hem gerçek hem mecaz anlamı ile kullanma sanatıdır.
Kinayeye Örnek :
Şu karşıma göğüs geren è Taştan bağır ( gerçek )
Taş bağırlı dağlar mısın. è Taş bağırlı olmak ( mecaz )
Cinas
Sesleri aynı anlamları farklı sözcüklerle yaratılan söz sanatıdır.
Cinas’a Örnek :
Kader böyle çalınmış yazıma. Her nefeste eyledik yüz bin günah.
Yazım kışa uymaz kışım yazıma. Bir güne etmedik bir gün ah.
Tenasüb
Anlamca birbirine yakın sözcüklerin bir arada kullanılması sanatıdır.
Tenasübe Örnek:
Bülbül aşıkmış gül, gül naz eyler bülbüle.
Tekrir (Yineleme)
Bir şiirde ahenk yaratmak amacıyla anlamın üzerine yüklendiği sözcüğü tekrar etme.
Tekrir Yinelemeye Örnek :
Hayata sıfırdan başladı.
Daha sıfır, daha sıfır…
Şimdi çok sıfırlı bir hesabın sahibi.
Ama hali sıfır.
Telmih (Hatırlatma)
Herkesçe bilinen bir olayı hatırlatma sanatıdır.
Telmih Söz Sanatına Örnek :
Gökyüzünde İsa ile,
Tur dağında Musa ile,
Elindeki asa ile,
Çağırayım Mevla’m seni.
Tevriye
Birden fazla sözcük anlamı olan bir sözcüğün bir dizede en az iki sözlük anlamını ifade edebilecek şekilde kullanılması sanatıdır.
Tevriyeye Örnek:
Sert oldu hava çıkma koyundan kuzucuğum – Ziya Paşa
Ulusun korkma nasıl böyle bir imanı boğar
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.
Gül renkli yüzün benli de benli
Göğsün niye bensiz.
Tecaül – i Arif (Bilmezden Gelmek)
Bilinen bir gerçeği, bir nükteye, (espri, ince anlamlı şaka söz) dayanarak bilmiyormuş gibi söyleme sanatıdır. Sanatçı gerçek sebebi hayali ve güzel bir nedene bağlar.
Ey Şuh! Nedima ile bir seyrin işittik.
Tenhaca varıp Göksu’ya işret var içinde (İşret yiyip içme)
Şair Nedim. Göksu’da sevgilisiyle yiyip içtiğini, eğlendiğini bildiği halde bilmiyormuş gibi görünerek Tecahül-i Arif söz sanatını yapmaktadır.
Hüsnü Talil (Güzel Sebep)
Bu olayı gerçek oluş sebebinin dışındaki bir sebebe bağlama sanatıdır.
Hüsnü Talil – Güzel Sebebe Örnek :
İşim gücüm budur benim
Gökyüzünü ben boyarım her sabah Orhan Veli
Uyanır bakarsınız ki mavi
Hüsnü Talil – Güzel Sebebe Örnek :
Güzel şeyler düşünelim diye
Yemyeşil oluvermiş ağaçlar
Saksımda ruhumun bütün yası var
Derdimden soluyor açan gonca.
Alli Terasyon
Aynı sesi taşıyan sözcükler kullanılarak yapılan bir ahenk sanatıdır.
Alli Terasyona Örnek:
Derdimi derin dereye döksem,
Dere düz olur gider.
Sev seni seveni
Yar ile yatan ise
Sevme seni sevmeyeni
Mısır’ a sultan ise.
Seci (İç Uyak)
Düzyazı cümleleri içinde ya da sonlarında yapılan uyaklara seci denir. Divan edebiyatının süslü düzyazı örneklerinde secilere bolca rastlanır.
Seci – İç Uyak’a Örnek:
Alimsin, ilmine gayet yok.
Kadirsin kudretine nihayet yok. ( Sinan Paşa)
Bu cümlelerde, “gayet” ve “nihayet” sözcükleri iç uyak: “yok” sözcükleri de rediftir.
Dedim: Beratımın mazmunu ne içün süret bulmaz?
Dediler Zevaiddir, husulü, mümkün olmaz (Fuzulî)
Bu cümlelerde geçen “bulmaz” ve “olmaz” sözcüklerinde seci (iç uyak) vardır.
Öyle olacak dünya kişiye hoşdar olur;
Uçtan uca gül ü gülzar olur.
At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
Tariz (İğneleme)
Söylenilen sözün tam tersini kast etme sanatıdır.
Tarize Örnek
Bir nasihatim var zaman uygun.
Tut sözünü, yattıkça yat uyanma.
Terdit
Sözü beklenmedik bir sona bağlama sanatıdır.
Terdite Örnek :
Bu gönül gönül otların yanı başında,
Ağacın gölgesine değdi değecek.
Tam şeftalinin kokusu başlarken,
Öpüşmeye kıl kadar bitişik,
Bu zulüm, bu haksızlık, bu işkence… Melih Cevdet ANDAY
Söz Sanatları Konu Anlatımı, Edebi Türler ve Söz Sanatları konusunun alt başlığıdır. İlgili başlıklardan diğer Türkçe konu anlatımlarını da kontrol edebilirsiniz.
Sevgili öğrencilerim; Edebi Türler ve Söz Sanatları konu anlatıma ait yüzlerce soru içeren testlerimiz Türkçeci Mobil Uygulamasında. Mobil Uygulaması hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.