9. Sınıf Batı Etkisindeki Türk Edebiyatı Yedi Meşaleciler
|

Yedi Meşaleciler: Cumhuriyet Dönemi Şiirinin Cesur Yedi Genci (Öğrenci Dostu Konu Anlatımı)

Yedi Meşaleciler Nedir ve Neden Ortaya Çıktı?

Merhaba gençler! Bugün Türk edebiyatının en cesur ve iddialı gruplarından birini, yani Yedi Meşalecileri masaya yatırıyoruz. 1928 yılında bir araya gelen bu yedi genç, edebiyat sahnesini aydınlatmak için yola çıktı. Peki, bu gençler kimdi ve neden bir meşale yakma ihtiyacı hissettiler?

Yedi Meşaleciler, 1928 yılında yayımladıkları ortak kitapla edebiyat dünyasına giren, Cumhuriyet döneminin ilk edebi topluluğudur. Beş Hececilerin sade ve memleketçi şiirine tepki göstererek, Fransız Sembolizmi etkisinde, daha bireysel, sanatsal ve estetik kaygısı yüksek bir şiir anlayışını savunmuşlardır. Amaçları, Türk şiirine yepyeni bir soluk getirmektir.

Edebiyatın “Sıkıcı” Hâline Tepki: Beş Hececilere İtiraz

Cumhuriyet kurulduktan sonra edebiyatta Beş Hececiler (Faruk Nafiz, Orhan Seyfi vb.) rüzgarı esiyordu. Bu şairler, memleket sevgisini, Anadolu’yu ve sade dili ön plana çıkarıyordu. Ancak bir süre sonra şiirler tekdüzeleşmeye, konular basitleşmeye başladı. Tıpkı bir yemeğin sürekli aynı baharatla yapılması gibi, edebiyat da lezzetini kaybetmişti.

İşte tam bu sırada, yedi genç şair bir araya geldi ve dedi ki: “Bizim şiirimiz, artık sıkıcı olmaktan kurtulmalı! Bizim şiirimizde samimiyet, canlılık ve daima yenilik olacak!”

Bu gençler, Beş Hececilerin şiirini “sığ ve duygu yoksunu” buluyordu. Onlara göre şiir, sadece memleket gerçeklerini anlatmak değil, aynı zamanda bireyin iç dünyasını, gizemli ve estetik yönlerini de yansıtmalıydı. Bu yüzden batıya, özellikle Fransız Sembolizmine (Sembolizm neydi? Hatırla: Anlamı sembollerle, kapalı bir dille anlatmak) yöneldiler.

Yedi Meşaleciler Topluluğunun Üyeleri Kimlerdir?

Eski notlarda gördüğünüz bazı karışık ve yanlış isimleri hemen unutun. Yedi Meşaleciler, adını yedi üyeden alan ve ortak yayımladıkları Yedi Meşale adlı kitaptan alan bir gruptur. Bu yedi isim, Türk edebiyatının ilerleyen dönemlerinde farklı yollara sapacak olsa da, başlangıçta bu meşaleyi birlikte yaktılar:

  • Ziya Osman Saba: Grubun en sadık ve en uzun soluklu temsilcisi.
  • Yaşar Nabi Nayır: Grubun lideri ve daha sonra Varlık dergisiyle edebiyatı yönlendiren isim.
  • Sabri Esat Siyavuşgil: Psikoloji ve çeviri alanında da önemli işler yaptı.
  • Vasfi Mahir Kocatürk: Şiirlerinde epik (destansı) konulara da yer verdi.
  • Cevdet Kudret Solok: Şiir ve tiyatro alanında eserler verdi.
  • Kenan Hulusi Koray: Grubun tek hikayecisi, şiir yazmadı.
  • Muammer Lütfi (Bahşi): Edebiyat sahnesinde kısa süre kalan, en az tanınan üye.

Unutulmaz Sloganları: “Sanat Sanat İçindir!”

Yedi Meşalecilerin en temel felsefesi, sanatı bir amaç için kullanmamaktı. Yani, sanatı ideoloji, politika veya toplumsal mesaj verme aracı olarak görmediler. Onların parolası şuydu:

“Bizim için sanat, sadece ve sadece sanattır!”

Bu anlayış, onları Milli Edebiyat akımından ve Beş Hececilerden kesin olarak ayırıyordu. Onlar, şiirin estetik değerini, güzelliğini ve bireysel duyarlılığı ön plana çıkardılar. Şiirde yeni imgeler, yeni duygular ve yeni temalar aradılar.

Yedi Meşalecilerin Edebi Özellikleri ve Farkları

Bu topluluk, kısa ömürlü olmasına rağmen (1928-1933 yılları arasında dağıldılar), Türk şiirine kalıcı etkiler bıraktı. Özellikle Ziya Osman Saba, bu anlayışın en güzel örneklerini vermeye devam etti. İşte onların edebiyat haritası:

Hafızaya Kazınacak Temel Özellikler

Yedi Meşalecilerin şiirlerini okuduğumuzda veya testlerde karşılaştığımızda dikkat etmemiz gereken kilit noktalar şunlardır:

  • Yenilik ve Canlılık İddiası: En büyük iddiaları, edebiyatı taklitten ve tekdüzelikten kurtarmaktı.
  • Fransız Etkisi: Özellikle Sembolizm ve Empresyonizm (İzlenimcilik) akımlarından etkilendiler. Şiirlerinde müzikalite, renkler ve duygusal derinlik önemlidir.
  • Bireysel Temalar: Aşk, çocukluk anıları, hatıralar, ölüm korkusu, yalnızlık ve hüzün gibi içe dönük konuları işlediler.
  • Şiirde Konu Genişliği: Konu sınırlamasına karşı çıktılar. “Şiir, her şeyi konu edinebilir” dediler.
  • Hece Ölçüsü Kullanımı: Her ne kadar şiirin içeriğini değiştirseler de, ölçü olarak yine hece ölçüsünü kullandılar. Ancak heceyi daha sanatsal ve ahenkli kullanmaya çalıştılar.
  • Tek Hikayeci: Grubun tek düz yazı (hikaye) yazarı Kenan Hulusi Koray’dır. Olay hikayeciliği tarzında eserler vermiştir.

Kritik Karşılaştırma: Yedi Meşaleciler vs. Beş Hececiler

Bu iki grubu ayırt etmek, sınav başarısı için çok önemlidir. Aşağıdaki tablo, Yedi Meşalecilerin neden bir isyan başlattığını netleştiriyor:

ÖzellikBeş Hececiler (Tepki Gösterilenler)Yedi Meşaleciler (Yenilik Arayanlar)
DönemMilli Edebiyat sonrası (1917-1928)Cumhuriyet Dönemi İlk Topluluğu (1928)
Sanat AnlayışıToplum için sanat (Memleketçilik)Sanat için sanat (Estetik ve Bireysellik)
Dil ve ÜslupSade, didaktik, kolay anlaşılır.Kapalı, sembolik, sanatsal, imge yüklü.
Etkilendikleri AkımYerel motifler, Türkçülük.Fransız Sembolizmi ve Empresyonizm.
TemalarAnadolu, vatan sevgisi, kahramanlık.Bireysel hüzün, çocukluk, ölüm, rüyalar.

Ziya Osman Saba: Meşalenin Sönmeyen Işığı

Yedi Meşaleciler topluluğu kısa sürede dağılsa da, içlerinden bir isim, topluluğun ruhunu en iyi yansıtan eserleri vermeye devam etti: Ziya Osman Saba. Bu yüzden onu diğerlerinden ayrı bir yere koymalıyız.

Ziya Osman Saba’nın Dünyası

Ziya Osman Saba’nın şiir dünyası, tıpkı bir çocukluk fotoğraf albümü gibidir; sıcak, nostaljik ve biraz da hüzünlü. Onun şiirlerinde en çok göreceğimiz temalar şunlardır:

  • Çocukluk Özlemi: Kaybolan masumiyetin peşindedir.
  • Ev ve Aile Sevgisi: Huzurun ve güvenin adresi olarak evini ve ailesini yüceltir.
  • Ölüm Korkusu: Hayatın geçiciliği karşısındaki derin kaygısını dile getirir.
  • Anılara Bağlılık: Geçmişi ve hatıraları sürekli canlı tutma çabası.

Ziya Osman, şiirlerinde sadeliği ve içtenliği korurken, Sembolizmin getirdiği müzikaliteyi ve duygu yoğunluğunu ustaca harmanlamıştır. Onun şiirleri, okuyucuyu alıp kendi iç dünyasına götüren, samimi bir dost sohbeti gibidir.

Önemli Eserleri:

  • Şiir Kitapları: Sebil ve Güvercinler, Geçen Zaman.
  • Hikaye Kitabı: Değişen İstanbul.

Diğer Meşalelerin Yolları ve Önemli Eserleri

Grubun diğer üyeleri, Ziya Osman kadar topluluğun ilkelerine bağlı kalmasa da, edebiyatımız için önemli işler yaptılar:

Yaşar Nabi Nayır (Lider ve Yayıncı)

Yaşar Nabi, topluluğun kurucu üyelerinden ve en dinamik ismidir. Ancak onun asıl büyük katkısı, 1933 yılında kurduğu Varlık Dergisi‘dir. Bu dergi, Cumhuriyet dönemi edebiyatının en uzun soluklu ve en etkili yayın organı oldu. Neredeyse tüm önemli yazar ve şairler, Varlık Dergisi’nde boy gösterdi.

Önemli Eserleri: Kahramanlar (Şiir), Bir Kadın Söylemişti (Hikaye).

Cevdet Kudret Solok (Şiirden Tiyatroya)

İlk şiirlerinde Yedi Meşale ruhuna uygun, bireysel temaları işledi. Ancak daha sonra tiyatroya ve edebiyat araştırmalarına yöneldi. Edebiyat tarihi ve eleştiri alanındaki çalışmaları, öğrencilerin ve araştırmacıların başucu kitabı olmuştur.

Önemli Eserleri: Birinci Perde (Şiir), Tersine Akan Nehir (Oyun).

Sabri Esat Siyavuşgil (Çevirmen ve Psikolog)

O da ilk şiirlerinde izlenimci ve sembolist etkiler taşıdı. Ancak daha sonra akademik alana, özellikle psikolojiye ve çeviriye ağırlık verdi. Fransız edebiyatından yaptığı çeviriler (özellikle de “Goriot Baba” gibi klasikler), Türk edebiyatına büyük katkılar sağladı.

Önemli Eserleri: Odalar ve Sofalar (Şiir).

Kenan Hulusi Koray (Grubun Tek Hikayecisi)

Bu yedi genç arasında şiir yazmayan tek isimdir. O, hikayeleriyle tanındı. Kenan Hulusi, Cumhuriyet döneminde korku, gerilim ve fantastik unsurları kullanan ilk hikayecilerden biridir. Hikayelerinde kasvetli, gizemli atmosferler yaratmayı sever.

Önemli Eserleri: Bir Yudum Su, Osmanoflar.

Sonuç: Yedi Meşalecilerin Edebiyatımızdaki Kalıcı Etkisi

Yedi Meşaleciler, her ne kadar bekledikleri büyük yankıyı hemen uyandıramasalar ve kısa sürede dağılsalar da, Türk edebiyatındaki yerleri çok önemlidir. Neden mi?

Çünkü onlar, Cumhuriyet döneminde sanatı tekrar sanat için yapma cesaretini gösteren ilk grup oldular. Onlar olmasaydı, şiirimiz uzun süre sadece memleket şiirinden ibaret kalabilirdi. Onların açtığı bireysel ve estetik şiir yolu, daha sonra Garipçiler ve İkinci Yeni gibi akımların doğuşuna zemin hazırlamıştır.

Unutmayın: Edebiyatta her yenilik, bir önceki akıma karşı bir tepkiyle başlar. Yedi Meşaleciler, bu tepkiyi en kibar, en sanatsal ve en estetik şekilde dile getirmişlerdir. Onların yaktığı meşale, günümüzde bile estetik kaygıyı ön planda tutan şairlere ilham vermeye devam ediyor. Konuyu iyice pekiştirmek için soruları kontrol edelim!

Benzer Dersler