9. Sınıf SÖZ SANATLARI Konuşturma İntak
|

Söz Sanatları: Konuşturma (İntak) ve En Yakın Arkadaşı Kişileştirme (Teşhis)

Konuşturma (İntak) Sanatı Nedir?

Merhaba gençler, bugün Türkçenin en yaratıcı, en eğlenceli konularından birine, Söz Sanatlarına dalış yapıyoruz! Özellikle Konuşturma (İntak) sanatını ve onun ayrılmaz dostu olan Kişileştirme’yi (Teşhis) mercek altına alacağız. Hazır mıyız, başlıyoruz!

Konuşturma (İntak) sanatı, cansız varlıkları, hayvanları veya soyut kavramları konuşturarak onlara insan özelliği verme sanatıdır. Edebi metinlerin etkileyiciliğini artırmak için kullanılır. İntak sanatı, her zaman Kişileştirme (Teşhis) sanatı ile birlikte yürür; çünkü bir varlığı konuşturabilmek için önce o varlığa insana ait bir özellik yüklemek gerekir.

Şimdi bir düşünün; eğer bir masalda Kırmızı Başlıklı Kız’ın sepeti size “Acıktım artık, beni yere bırak!” dese, o sepetin varlığı ne kadar da gerçekçi ve canlı gelirdi, değil mi? İşte intak, metinlere bu canlılığı ve derinliği katmak için var.

İntakın Ön Koşulu: Kişileştirme (Teşhis) Sanatı

İntak, tek başına dolaşmayı pek sevmez. Yanında mutlaka Kişileştirme (Teşhis) sanatı olmalıdır. Yani bir varlığı konuşturmadan önce, ona mutlaka insana ait bir özellik vermiş olmanız gerekir. Bu ikisi, söz sanatlarının Batman ve Robin’i gibidir. Biri olmadan diğeri tam olmaz.

Kişileştirme (Teşhis) Nedir?

Kişileştirme (Teşhis), insan dışındaki canlı veya cansız varlıklara insana ait özellikler yükleme sanatıdır. Örneğin, “Rüzgâr usulca fısıldıyordu” dediğimizde, fısıldama (konuşma eylemi) insana aittir ama biz bunu rüzgâra verdik. Bu, Kişileştirmedir.

  • Örnek 1: Güneş, utangaç bir gelin gibi bulutların arkasına saklandı. (Utanmak, insana ait bir duygudur.)
  • Örnek 2: Deniz, hırçın sesiyle kayalara bağırıyordu. (Bağırmak, insana ait bir eylemdir.)
  • Örnek 3: Çiçekler, baharın gelişini sevinçle karşıladı. (Sevinçle karşılamak, insana ait bir tepkidir.)

Eğer Kişileştirme yapıldıktan sonra, o varlık gerçekten ağzını açıp konuşursa, işte o zaman Konuşturma (İntak) sanatı devreye girer!

Konuşturma (İntak) Nasıl Yapılır? (Bol Örnekli Anlatım)

Konuşturma sanatında temel kural şudur: Konuşma metni, tırnak içinde (“…”) veya iki nokta üst üste (:) ile gösterilmelidir. Bu, okuyucunun o an metinde gerçek bir konuşma geçtiğini anlamasını sağlar.

Haydi, meşhur örneklere ve günlük hayatta karşımıza çıkabilecek durumlara bakalım:

1. Ağaç Konuşursa:

Yol kenarındaki yaşlı çınar, yoldan geçen gence eğilerek şöyle dedi: “Beni kesme evlat, ben bu köyün en eski hatırasıyım.”

Açıklama: Çınar ağacına önce eğilme özelliği (Kişileştirme) verildi, sonra da doğrudan konuşma eylemi (İntak) yapıldı. Burada hem Teşhis hem de İntak vardır.

2. Kitap Konuşursa:

Sayfaları sararmış kitap, raftan düşerken fısıldadı: “Beni okumadan bırakıp nereye gidiyorsun?”

Açıklama: Kitabın fısıldaması ve soru sorması, Konuşturma sanatıdır. Kitap, cansız bir varlık olmasına rağmen insan gibi iletişim kurmuştur.

3. Kuzu Konuşursa (Fabl Örnekleri):

Kurt, kuzuyu yakalayınca kuzu titrek bir sesle: “Beni yiyeceksen de, bari şu son şarkımı dinle,” diye yalvardı.

Açıklama: Fabllar, yani hayvan hikâyeleri, İntak sanatının en çok kullanıldığı edebi türdür. Hayvanların konuşması, intakın ta kendisidir.

4. Irmak Konuşursa (Şiir Örnekleri):

Nehrin sesi uzaklardan geliyordu,
Sanki bize “Acele etmeyin, hayat kısa değil,” diyordu.

Açıklama: Irmak/Nehir, insana ait bir uyarıyı dile getirmiştir. Bu, şiirde duygusal derinliği artıran bir İntak örneğidir.

Tekrir mi İntak mı? Karışıklıkları Çözelim!

Eski ders notlarınızda gördüğünüz ve kafanızı karıştıran o “Kelime İntakı, Harf İntakı” gibi başlıklar, aslında bizim asıl konumuz olan Konuşturma (İntak) ile karıştırılan, bambaşka söz sanatlarıdır. Gelin, o kavramların aslında ne olduğunu kısaca görelim, böylece testlerde şaşırmayız:

Tekrir Sanatı (Vurgulama Sanatı)

Eski nottaki “Kelime İntakı” diye geçen şey, büyük ihtimalle Tekrir (Yineleme) sanatıdır. Tekrir, bir kelimenin veya kelime grubunun anlamı pekiştirmek için üst üste tekrarlanmasıdır.

  • Örnek: “Gel gel, ne olursan ol yine gel.” (Mevlana)
  • Örnek:Akşam, akşam yine akşam, göllerde bu dem bir kamış olsam.” (Ahmet Haşim)

Gördüğünüz gibi, burada cansız bir varlık konuşmuyor, sadece kelimeler tekrar ediliyor.

Aliterasyon ve Asonans (Ses Uyumu)

Eski nottaki “Harf İntakı” veya “Hece İntakı” diye geçen şeyler ise, şiirde ve düz yazıda ses akışını sağlamak için kullanılan Aliterasyon (sessiz harf tekrarı) ve Asonans (sesli harf tekrarı) sanatlarıdır.

  • Aliterasyon (Sessiz Harf):Benim başım bağrım bağlıdır.” (B sesinin tekrarı)
  • Asonans (Sesli Harf):Aam ağaçlardan dam dam sarı rak.” (A sesinin tekrarı)

Sonuç: İntak sadece ve sadece konuşturma eylemidir. Diğerleri farklı söz sanatlarıdır. Bu ayrımı kafamızda netleştirelim!

Karşılaştırmalı Tablo: Teşhis ve İntak Farkı

Peki, bir cümlede sadece Kişileştirme mi var yoksa hem Kişileştirme hem de Konuşturma mı var? İşte size testlerde çok işinize yarayacak, can alıcı tablo:

Kişileştirme ve Konuşturma Sanatlarının Karşılaştırması
ÖzellikKişileştirme (Teşhis)Konuşturma (İntak)
Tanımİnsan dışındaki varlığa insana ait bir özellik yüklemek (ağlamak, gülmek, utanmak).İnsan dışındaki varlığın doğrudan konuşması, ses çıkarması.
Temel EylemDuygu ve davranış yüklemek.Söz söylemek, diyalog kurmak.
İlişkisiİntak’ın ön koşuludur. İntak olmayan yerde tek başına bulunabilir.Teşhis olmadan asla gerçekleşmez. İntak varsa, Teşhis de vardır.
Örnek CümleBulutlar, bu ayrılığa üzülüyordu.Bulutlar: “Gitme!” diye bağırdı.

Konuşturmanın Edebiyattaki Yeri ve Önemi

Peki, biz bu sanatı neden bu kadar çok kullanıyoruz? Çünkü Konuşturma sanatı, metinlerimize sadece canlılık katmaz, aynı zamanda okuyucu veya dinleyici ile duygusal bir bağ kurar. Özellikle çocuk edebiyatında, fabllarda ve masallarda İntak olmazsa olmazdır.

İntak sanatı, okuyucunun hayal gücünü harekete geçirir. Bir çiçeğin derdini anlatması, bir kuşun nasihat vermesi, soyut kavramların (örneğin adalet, özgürlük) konuşması, metni tekdüzelikten çıkarıp bambaşka bir boyuta taşır. Bu sayede:

  • Anlatım daha akılda kalıcı olur.
  • Soyut kavramlar somutlaşır, mesajlar daha net iletilir.
  • Metnin duygusal derinliği artar ve okuyucu olaya daha çok dahil olur.

Unutmayın, iyi bir yazar veya şair, dili sadece bilgi aktarmak için değil, aynı zamanda duyguları ve hayalleri canlandırmak için kullanır. Konuşturma sanatı da bu sihirli değneklerden biridir.

Sen de Yazar Ol: Konuşturma Uygulaması

Şimdi sıra sende! Birkaç basit cümleyle Konuşturma sanatı yapalım. Aşağıdaki varlıkları önce kişileştir, sonra konuştur:

1. Kalem:

Kişileştirme: Kalem, sınav kâğıdının üzerinde yorgunlukla inliyordu.

Konuşturma: Kalem, son soruyu yazarken: “Bırak artık beni, parmakların çok sıkıyor,” diye yakındı.

2. Saat:

Kişileştirme: Duvar saati, tik taklarıyla bizi sürekli uyarıyordu.

Konuşturma: Saat tam on ikiyi vururken: “Geç kaldınız! Zaman geri gelmez,” diye haykırdı.

Gördüğünüz gibi, Türkçe dersleri sadece kurallardan ibaret değil, aynı zamanda hayal gücümüzü kullanma ve dünyayı farklı bir gözle görme sanatıdır. İntak ve Teşhis sanatlarını öğrendiğimize göre, artık okuduğumuz her metni daha bilinçli analiz edebiliriz. Başarılar dilerim!

Benzer Dersler