Şok mu, Shock mı? Yabancı Kelimeleri Türkçeleştirme Sanatı: Alıntı Sözcüklerin Yazımı
Merhaba Gençler, Bugün Dilimize Misafir Olan Kelimeleri Türkçeleştiriyoruz!
Bugünkü konumuz, günlük hayatımızda bolca kullandığımız ama yazarken bizi terleten kelimeler: Alıntı sözcükler! Hani şu yabancı dillerden gelip dilimize yerleşen, ama yerleşirken de bizim kurallarımıza uymak zorunda kalan kelimeler var ya, işte onlardan bahsediyoruz. Bu kelimeleri doğru yazmak, hem notlarımızı yükseltir hem de Türkçemize olan saygımızı gösterir. Hazır mıyız? Başlıyoruz!
Alıntı sözcükler, Türkçenin zenginleşmesi amacıyla başta Fransızca, İngilizce ve Arapça olmak üzere farklı dillerden dilimize girmiş olan kelimelerdir. Bu kelimeler, Türkçenin ses ve yapı özelliklerine uyum sağlayacak şekilde bazı değişikliklere uğrar. Bu uyarlama sürecinde, kelimenin orijinaline değil, Türk Dil Kurumu’nun belirlediği yazım biçimine uymamız gerekir. Bu kurallar, kelimenin telaffuzunu ve ek alış biçimini düzenler.
Peki, Bu Kelimeler Neden Dilimize Geliyor?
Düşünün ki, bir ülkeye yeni bir teknoloji veya spor dalı geliyor. O teknolojinin veya sporun adını da beraberinde getiriyor. Örneğin, eskiden “basketbol” diye bir kelimemiz yoktu. Amerika’da ortaya çıkınca, biz de bu kelimeyi aldık. Veya yeni bir sanat akımı geldiğinde, onun ismini de yabancı dilden alıyoruz. Bu, dilin yaşayan bir varlık olduğunu ve sürekli geliştiğini gösterir. Ancak önemli olan, bu misafir kelimeye Türkçeye uygun bir “kimlik” vermektir.
Alıntı Kelimelerin Türkçeleşme Süreci: Kimlik Kartı Değişimi
Bir kelime dilimize girerken, sanki yabancı kimliğini bırakıp Türk kimliği alıyor. Bu kimlik değişiminde bazı sesler ve harfler değişmek zorunda kalıyor. Biz buna Türkçeleştirme diyoruz. Bu, kelimeyi telaffuz etmeyi ve ona ek getirmeyi kolaylaştırır.
Kural 1: Yabancı Sesler ve Harfler Nasıl Değişir?
Türkçede olmayan bazı sesler ve harf kombinasyonları, alıntı kelimelerde karşımıza çıkar. İşte bu noktada TDK (Türk Dil Kurumu) devreye giriyor ve “Bunları şöyle yazın!” diyor. En çok dikkat etmemiz gerekenler şunlar:
Yabancı Dildeki Çift Ünsüzler ve Ses Türemesi
Bazı dillerde kelime başında iki ünsüz yan yana gelebilir (örneğin İngilizce’de “stress”). Türkçede ise kelime başında iki ünsüz yan yana gelmez. Bu yüzden, kelimeyi söylerken araya bir ünlü harf (genellikle ‘i’ veya ‘ı’) ekleriz. Ancak yazarken bu ünlü harfi KESİNLİKLE yazmıyoruz. Bu sadece bir telaffuz kolaylığıdır.
- Yanlış: Sıpor, İspirinç, İstasyonda
- Doğru: Spor, Sprey, İstasyon
Bu kuralın en meşhur istisnası, kelime kökeninde tek bir harfin çift yazıldığı durumlardır (örneğin, “film” kelimesi Fransızcadan gelir ve yazımı korunur). Burada dikkat etmemiz gereken, kelimenin telaffuzunu değil, TDK’nın onayladığı yazılışını esas almaktır.
C, G, J, T Seslerindeki Değişim
Özellikle Fransızcadan dilimize geçen kelimelerde, orijinal dildeki bazı harfler korunur, bazıları ise Türkçeye uyarlanır. İşte en kritik örnekler:
| Yabancı Kökenli Kelime | Yanlış Yazım (Sık Yapılan Hata) | Doğru Yazım (TDK Uyumlu) |
|---|---|---|
| Fr. Choc | Şokk, Shock | Şok |
| Fr. Réaliser | Realize etmek | Gerçekleştirmek (veya sadece Reel) |
| Fr. Jury | Jüri, Jüry | Jüri |
| İng. Performance | Performanss | Performans |
| Fr. Direkt | Direkt | Direkt (kullanımı değişmiştir, tek ‘k’ ile) |
| İng. Coach | Kouç | Koç |
| Fr. Program | Proğram | Program |
Kural 2: Ünlü Uyumuna Uymayanlar ve Ekler
Bizim dilimizin en temel kuralı neydi? Büyük Ünlü Uyumu ve Küçük Ünlü Uyumu. Alıntı kelimelerin çoğu (özellikle Batı dillerinden gelenler) bu kurala uymaz. Mesela “kitap” kelimesi Arapçadan gelmiştir ve kalın ünlüden sonra ince ünlü gelir (‘i’ ve ‘a’).
Bu kelimelere ek getirirken ne yapacağız? İşte burası çok önemli:
Ekler, Kelimenin Son Ünlüsüne Uyar!
Kelimeler ünlü uyumuna uymasa bile, onlara eklenen yapım veya çekim ekleri, kelimenin en son hecesindeki ünlüye uyum sağlar. Yani kelimenin başı bizi ilgilendirmez, sonu önemlidir.
- Örnek: Gazete (Ünlü uyumuna uymaz: a-e-e)
- Ek getirirken: Gazetede, Gazeteci (Son heceye uyduk)
- Örnek: Performans (Ünlü uyumuna uymaz: e-o-a)
- Ek getirirken: Performanslar, Performansı (Son heceye uyduk)
Bu durum, alıntı kelimelerin Türkçeye tamamen entegre olduğunu gösterir. Kelime yabancı olabilir ama ekleri bizim dilimizin kurallarına göre şekillenir. Bu kuralı aklımıza kazıyalım!
Kural 3: Düzeltme İşareti (Şapka) Nerede Kullanılır?
Düzeltme işareti (^), yani halk arasında bilinen adıyla “şapka”, son yıllarda kullanımı azalsa da, özellikle alıntı kelimelerde hayati önem taşır. Üç temel görevi vardır:
1. Uzatma Görevi (Â, Î, Û)
Arapça ve Farsçadan dilimize geçen bazı kelimelerde, ince ünsüzden sonra gelen a ve u ünlüleri uzun okunur. Eğer düzeltme işaretini kullanmazsak, kelimenin anlamı değişebilir.
- Â: Kâr (kazanç) / Kar (yağış)
- Â: Âlem (dünya, evren) / Alem (bayrak)
- Î: Millî (ulusal) / Milli (mil ile ilgili)
Bu işaret, kelimenin doğru telaffuz edilmesini ve anlam karışıklığının önlenmesini sağlar. Bu yüzden, özellikle resmî yazışmalarda ve sınavlarda bu işaretin kullanıldığı kelimelere dikkat etmeliyiz.
2. İnceltme Görevi (K, G, L Harfleri Üzerinde)
K, G ve L ünsüzlerinden sonra gelen A ve U ünlüleri, kelimenin ince okunmasını sağlamak için düzeltme işareti alır.
- Örnekler: Dergâh, Tezgâh, Kâğıt, İslâm, Lâzım.
Eğer bu işareti kullanmazsak, kelime kalın okunur ve kulağa tuhaf gelebilir. Bu da yine alıntı kelimelerin orijinal telaffuzuna yakın kalmasını sağlayan önemli bir kuraldır.
Kural 4: Yabancı Kökenli Birleşik Kelimelerin Yazımı
Bazen iki yabancı kökenli kelime birleşerek yeni bir anlam oluşturur. Bu durumda, kelimelerin bitişik mi yoksa ayrı mı yazılacağına karar vermemiz gerekir. Türkçede kural, anlam kayması olup olmadığına bakmaktır, ancak alıntı birleşik kelimelerde durum biraz daha karmaşıktır.
Genellikle İngilizceden veya Fransızcadan geçen bu tür kelimeler, Türkçede ayrı yazılır ve araya Türkçe bir kelime alabilir.
- Doğru: Web sitesi (website değil)
- Doğru: Sosyal medya (social media değil)
- Doğru: Hafta sonu (weekend değil, zaten bu kelime tamamen Türkçeleşmiştir)
Ancak bazı istisnalar tamamen bitişik yazılır ve bu, zamanla dilin alışkanlığı haline gelmiştir (Örneğin: *fotokopi, bilgisayar* gibi artık tamamen Türkçe kabul edilenler).
Alıntı Sözcüklerin Yazımında En Çok Yapılan Hatalar (Hata Avcısı Olun!)
Şimdi gelelim, deneme sınavlarında ve günlük yazışmalarda hepimizin yaptığı o meşhur hatalara. Bu kelimeleri bir kere doğru öğrenirsek, bir daha hata yapmayız. İşte en kritik ve en çok karıştırılan alıntı sözcükler:
Unutmayın: Türkçe, yabancı kelimeyi alırken onun görüntüsünü değil, kendi ses yapısına uygun en yakın halini kabul eder. Yani İngilizcedeki “sh” sesi bizde “ş” olur, “w” sesi “v” olur.
Hata Avı Listesi:
- Rejisör: Çoğu kişi “rejisör” yerine “rejisör” der veya yazar. Doğrusu Rejisör‘dür. (Fransızca “régisseur” kelimesinden gelir.)
- Antrenman: “Antreman” yazanlar çoktur. Doğrusu, araya ‘n’ harfi eklenerek Antrenman‘dır.
- Eşofman: “Eşortman” veya “eşortman” yazımı yanlıştır. Doğru yazım Eşofman‘dır.
- Klavuz: Bu kelime alıntı değil öz Türkçedir ama çok karıştırılır. “Kılavuz” değil, Kılavuz olmalıdır.
- Tıraş: Yine öz Türkçe bir kelime olsa da, düzeltme işareti kullanımı önemlidir. Doğrusu Tıraş‘tır.
- Gardırop: “Gardrop” değil, Gardırop. Araya ‘ı’ harfi girmelidir.
- Unvan: “Ünvan” değil, Unvan olmalıdır.
Gördüğünüz gibi, alıntı sözcükler aslında bizim dilimizin kurallarına uymaya çalışıyorlar. Bizim görevimiz de onlara bu süreçte yardımcı olmak ve doğru yazılışlarını ezberlemek değil, mantığını kavramaktır.
Özetle, bir alıntı kelimeyle karşılaştığımızda üç şeyi kontrol ediyoruz:
- Orijinal dildeki harf ve sesler Türkçeye uyarlanmış mı? (Jury -> Jüri)
- Kelimede düzeltme işareti kullanılması gerekiyor mu? (Hâlâ, Kâr)
- Kelimeye ek geldiğinde, ek son ünlüye uyuyor mu? (Performans + lar = Performanslar)
Bu üç adımı uyguladığımızda, alıntı sözcükler artık bizim için bir sorun olmaktan çıkacak, hatta en sevdiğimiz yazım kuralları konusu haline gelecektir. Hepinize başarılar dilerim, Türkçeyi doğru kullanmak bir ayrıcalıktır!







