Üç İstanbul Romanı: Mithat Cemal Kuntay’ın Tarihi Başyapıtı ve Sınav Tüyoları
Merhaba gençler! Türk Edebiyatının en sağlam eserlerinden biriyle, Üç İstanbul’la karşı karşıyayız.
Mithat Cemal Kuntay’ın 1938 yılında yayımlanan dev eseri Üç İstanbul, adının aksine üç farklı zaman dilimini değil, başkahraman Adnan’ın hayatındaki üç büyük ahlaki ve toplumsal dönüşümü simgeler. Roman, II. Abdülhamit dönemindeki baskıcı İstibdat’tan, Meşrutiyet’in getirdiği karmaşaya ve nihayet Mütareke (işgal) yıllarının umutsuzluğuna uzanan geniş bir tarihsel panoramayı, tek bir karakterin gözünden sunar. Bu eser, bireyin hayalleri ile dönemin acı gerçekleri arasındaki çatışmayı gözler önüne serer.
Üç İstanbul’un Ana Fikri: Üç Farklı Yaşam, Tek Bir Adam
Bu romanın en can alıcı noktası, İstanbul’un fiziksel olarak değişmesinden çok, karakterlerin ve toplumun ahlaki yapısının nasıl çürüdüğünü göstermesidir. Başkahramanımız Adnan, aslında ülkenin genç, idealist, sonra fırsatçı ve en sonunda da yorgun düşmüş halini temsil eder. Mithat Cemal Kuntay, bize “Bu şehir (İstanbul) aynı, ama içinde yaşayanlar nasıl değişti, görün!” der gibidir.
Biz de bu üç dönemi ve Adnan’ın değişimini adım adım inceleyelim. Unutmayın, bu ayrım sınavlar için çok kıymetli!
Birinci İstanbul: Hayalperest Adnan ve İstibdat Dönemi
Romanın başlangıcında, Adnan’ı idealist, Batı’yı okumuş, parlak bir genç olarak tanırız. Henüz hayalleri taze, geleceğe dair umutları yüksektir. Bu dönem, II. Abdülhamit’in baskıcı yönetimi altındaki (İstibdat) İstanbul’dur. Her ne kadar siyasi baskı olsa da, Adnan temiz kalpli, saf bir aydındır. O, çevresindeki yoksulluktan rahatsızdır ve gelecekte büyük işler yapmayı düşler. Ancak bu masumiyet dönemi çok uzun sürmez.
- Duygu: Masumiyet, İdealizm, Umut.
- Ana Eylem: Yüksek sosyete ile tanışma çabası, kendini kanıtlama isteği.
İkinci İstanbul: Fırsatçı Adnan ve Meşrutiyet Dönemi
Meşrutiyet’in ilanı (1908), Adnan için bir dönüm noktası olur. Artık siyaset biraz daha serbesttir ama bu özgürlük beraberinde karmaşayı ve fırsatçılığı da getirir. Adnan, idealistliğini bir kenara bırakır. Zenginlik, makam ve güç hırsı onu esir alır. Gazetecilik ve siyaset dünyasında kendine yer edinmeye çalışırken, etik değerlerini hızla kaybeder. Bu İstanbul, paranın ve gücün her kapıyı açtığı, ahlaki çöküşün başladığı yerdir. Adnan, bu dönemde evlenerek statüsünü yükseltmeyi hedefler ve eski dostlarını bile hiçe sayar.
Öğretmeninizden bir not: Mithat Cemal Kuntay, bu bölümde Meşrutiyet’i eleştirir. Ona göre, özgürlük, bazı kişiler için sadece daha kolay zenginleşme aracı olmuştur.
Üçüncü İstanbul: Yorgun Adnan ve Mütareke Yılları
Savaşlar bitmiş, İstanbul işgal altındadır (Mütareke). Adnan, artık ne idealist ne de fırsatçıdır; sadece yorgun, hayal kırıklığına uğramış ve tükenmiştir. Elde ettiği zenginlik, ona mutluluk getirmemiştir. Çevresindeki herkesin sahte olduğunu görmüş, hayatın boşluğunu hissetmiştir. Bu son İstanbul, bir çöküşün ve umutsuzluğun resmidir. Adnan, bu dönemde geçmişini sorgular ve yaptığı hatalarla yüzleşir. Roman, okuyucuyu hüzünlü ve düşündürücü bir sonla baş başa bırakır.
Romanın Yapı Taşları: Karakterler ve Temsilleri
Üç İstanbul, sadece Adnan’dan ibaret değil. Adnan’ın çevresindeki kadınlar ve diğer karakterler de dönemin sosyal yapısını anlamamız için çok önemlidir. Gelin, bu karakterlere yakından bakalım:
Adnan: İstanbul’un Aynası
Romanın tartışmasız merkezi. Hukuk okumuş, Batı hayranı, ancak zayıf karakterli bir aydın tipidir. Onun değişimi, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemindeki aydınların yaşadığı kimlik bunalımını, ikiyüzlülüğünü ve yozlaşmasını simgeler. Adnan, aslında dönemin “ne yapacağını bilemeyen” gençliğidir.
Seniha: Güzellik ve Zenginlik Hırsı
Adnan’ın evlendiği, zengin ve şımarık bir yüksek sosyete kadınıdır. Seniha, Adnan’ı idealistliğinden uzaklaştıran, onu sadece maddi güce odaklanmaya iten itici güçtür. O, dönemin yozlaşmış, gösteriş meraklısı burjuva kesimini temsil eder.
Belkıs: Masumiyet ve Gelenek
Adnan’ın ilk dönemlerindeki saf aşkıdır. Geleneksel değerlere bağlı, temiz kalpli bir kadındır. Adnan onu zenginlik uğruna terk ettiğinde, okuyucu olarak Adnan’ın kaybettiği masumiyeti de anlarız. Belkıs, eski İstanbul’un saf ve dürüst yanını temsil eder.
Bu karakterlerin birbirleriyle olan ilişkileri, romanın temel çatışmasını oluşturur: İdealizm mi, Fırsatçılık mı?
Üç İstanbul’un Dönemlere Göre Karşılaştırması (Sınav Özeti)
Aşağıdaki tablo, romanın üç ana bölümünü ve bu bölümlerin yansıttığı toplumsal durumu özetliyor. Bu tabloyu aklınıza kazıyın, sınavda işinize çok yarayacak!
| Dönem | Adnan’ın Durumu | İstanbul’un Atmosferi | Hakim Duygu |
|---|---|---|---|
| Birinci İstanbul (İstibdat) | İdealist, yoksul, hevesli genç. | Siyasi baskı, gizli muhalefet. | Umut ve Masumiyet |
| İkinci İstanbul (Meşrutiyet) | Fırsatçı, zenginleşme peşinde. | Siyasi karmaşa, ahlaki çöküş, para hırsı. | Hırs ve İkiyüzlülük |
| Üçüncü İstanbul (Mütareke) | Tükenmiş, pişman, yalnız. | İşgal, umutsuzluk, sosyal çözülme. | Hayal Kırıklığı ve Yorgunluk |
Mithat Cemal Kuntay ve Edebiyatımızdaki Yeri
Mithat Cemal Kuntay, sadece roman yazarı değil, aynı zamanda şair, biyografi yazarı ve hukukçudur. Edebiyatımızda genellikle “Millî Edebiyat” akımının etkilerini gösterse de, bireyin psikolojisini ve sosyal çevresini derinlemesine incelemesiyle öne çıkar. Üç İstanbul, Türk romanında tarihsel değişimi bireysel çöküş üzerinden anlatan en başarılı eserlerden biri kabul edilir.
Neden Bu Romanı Okumalıyız?
Edebiyat derslerinde bu romanı neden sürekli görüyoruz? Çünkü Üç İstanbul bize sadece bir hikaye anlatmaz, aynı zamanda tarih dersi de verir. Bu eseri okuyarak:
- Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişin toplum üzerindeki psikolojik etkilerini anlarız.
- Aydınların yaşadığı ikilemleri, Batılılaşma çabasının getirdiği yozlaşmayı görürüz.
- İdealizmin, maddi hırs karşısında ne kadar kolay yok olabileceğine şahit oluruz.
- Türkçenin ne kadar güçlü ve betimleyici kullanılabileceğini keşfederiz.
Unutmayalım ki, bu romanın dili biraz ağırdır, bolca Arapça ve Farsça kelime içerir. Ancak pes etmeyin! O dönemin ruhunu yakalamak için bu dile ihtiyacımız var. Sözlük elinizde olsun ve her kelimenin tadını çıkararak okuyun. Emin olun, Adnan’ın yaşadığı hayal kırıklığı, size hayatınızda doğru kararlar vermeniz için büyük bir ders olacaktır.
Şimdi sıra sizde! Eğer bu konularla ilgili aklınıza takılan bir nokta varsa, hemen aşağıda en çok sorulan sorulara göz atalım.







