Gülliver’in Gezileri: Jonathan Swift Neden Bize Küçücük İnsanları Anlattı? (Tam Analiz)
Merhaba gençler, bugün edebiyatın en keskin zekalarından biriyle, Jonathan Swift ve onun ölümsüz eseri Gülliver’in Gezileri ile yolculuğa çıkıyoruz!
Gülliver’in Gezileri, 1726 yılında Jonathan Swift tarafından kaleme alınmış, dört farklı fantastik ülkeye seyahat eden gemi cerrahı Lemuel Gulliver’in maceralarını anlatan, keskin bir hiciv (satir) romanıdır. Eser, İngiliz toplumunun siyasi yapısını, bilimsel kibrini ve insanın doğasını eleştiren, derin anlamlar taşıyan bir klasiktir. Bu kitap, sadece bir macera değil, aynı zamanda insanlığa tutulmuş büyük bir aynadır.
Yazarımız Kim? Jonathan Swift ve Keskin Zekası
Swift, İrlandalı bir yazar ve din adamıdır. Ama onu asıl ünlü yapan şey, sıradan bir hikaye anlatmak yerine, hikayeyi bir eleştiri aracı olarak kullanmasıdır. Swift, yaşadığı dönemdeki İngiltere’deki siyasi çekişmelerden, insanların anlamsız savaşlarından ve bilim adamlarının boş işlerle uğraşmasından çok rahatsızdı. Bu rahatsızlığını, doğrudan bağırmak yerine, hayal gücünün sınırlarını zorlayarak yaptı.
Bizim için önemli olan şu: Swift, Gülliver’i bir kamera gibi kullanır. Gülliver, fantastik dünyalara gider ve gördüklerini bize anlatır. Aslında o fantastik dünyalar, bizim kendi dünyamızın çarpıtılmış, abartılmış halidir. Böylece Swift, okuyucuyu güldürürken aynı zamanda düşündürmeyi başarır. İşte bu yüzden Gülliver’in Gezileri sadece bir çocuk kitabı değil, derin bir yetişkin eseridir.
Gülliver’in 4 Muhteşem Durağı: Geziler ve Eleştiriler
Lemuel Gulliver, çıktığı her deniz yolculuğunda bir kaza geçirir ve kendisini bambaşka bir yerde bulur. Her bir durak, Swift’in eleştirmek istediği farklı bir konuyu temsil eder. Gelin, bu duraklara yakından bakalım:
1. Durak: Liliput (Küçücük İnsanlar, Büyük Savaşlar)
Gülliver, bir fırtına sonrası uyandığında, etrafının 15 santimetre boyunda minicik insanlar tarafından sarıldığını görür. Burası Liliput’tur. Liliputlular, Gülliver’i dev bir varlık olarak görür ve ondan hem korkar hem de yararlanmaya çalışırlar.
- Siyasi Çekişmeler: Liliput’ta iki büyük siyasi parti vardır: Yüksek Topuklular ve Alçak Topuklular. Bu partiler, hangi topuğun daha doğru olduğu üzerine bitmek bilmeyen kavgalar ederler.
- Absürt Savaşlar: Liliputluların komşuları Blefuscu ile savaşı, yumurtayı hangi ucundan kıracakları (sivri uçtan mı, küt uçtan mı) kuralı yüzündendir.
- Swift’in Eleştirisi: Swift, bu bölümle İngiltere’deki Whig ve Tory partileri arasındaki anlamsız ve çocukça çekişmeleri alaya alır. Bize diyor ki: “Sizin büyük gördüğünüz siyasi kavgalar, aslında minicik insanların yumurta kırma kavgası kadar saçma!”
2. Durak: Brobdingnag (Devler Ülkesi ve Bakış Açısı)
Gülliver, bu sefer tam tersi bir durumla karşılaşır. Buradaki insanlar devasadır, Gülliver ise bir cüce gibidir. Bir çiftçi tarafından bulunur ve bir kafeste sergilenerek para kazanılır.
- Bakış Açısı Değişimi: Liliput’ta dev olan Gülliver, burada küçülür. Artık kendi ülkesinin ve insanlığın kusurlarını devlerin gözünden görmeye başlar.
- İnsan Doğasının Çirkinliği: Devler, Gülliver’e yakından bakınca insan vücudunun ne kadar kaba, cildin ne kadar kusurlu olduğunu fark eder. Bu, Gülliver’in (ve okuyucunun) kendi türüne olan hayranlığını sarsar.
- Kralın Sorgulaması: Brobdingnag Kralı, Gülliver’e İngiliz tarihini ve siyasetini sorar. Gülliver gururla anlatırken, Kral, İngilizlerin açgözlülüğünü, savaş çıkarma huyunu ve ahlaksızlığını görerek Gülliver’in ülkesini “yeryüzündeki en iğrenç küçük haşereler sürüsü” olarak tanımlar. Bu, Swift’in İngiliz siyasetine yönelik en sert eleştirisidir.
3. Durak: Laputa (Uçan Ada ve Bilim Deliliği)
Gülliver’in üçüncü durağı, gökyüzünde süzülen bir adadır. Laputa halkı, sürekli matematik, müzik ve soyut bilimlerle uğraşır. Ancak bu bilim insanları, o kadar soyut düşünürler ki, günlük hayatı yönetmeyi unutmuşlardır.
- Soyut Bilim ve Gerçek Hayat: Laputa halkı, kafaları sürekli gökyüzünde olduğu için yürürken bile düşmemek için yanlarında yardımcı (tokmakçı) taşır. Evleri yamuktur, tarlaları verimsizdir.
- Swift’in Eleştirisi: Bu bölüm, Swift’in o dönemde yükselen ve pratikten uzaklaşan bilimsel deneylere ve teorik felsefeye yönelik hicvidir. Swift, “Eğer bilim, insanlığın somut dertlerine çare bulmuyorsa, sadece havada asılı kalan boş bir uğraştır” demek ister.
4. Durak: Houyhnhnm Ülkesi (Akıllı Atlar ve Yahoolar)
Gülliver’in son ve en sarsıcı durağıdır. Bu adada akıllı, mantıklı ve erdemli atlar (Houyhnhnm’ler) yaşamaktadır. İnsan formunda olan, kaba, pis, vahşi ve ilkel yaratıklar (Yahoolar) ise atların hizmetkârıdır.
- İnsan Doğasının En Çıplak Hali: Yahoolar, insanın içindeki açgözlülüğü, kibri, şiddeti ve mantıksızlığı temsil eder. Gülliver, Yahoolarla karşılaştırıldığında, Houyhnhnm’lerin ne kadar yüce olduğunu fark eder.
- Gülliver’in Dönüşümü: Gülliver, bu gezinin sonunda kendi türünden utanmaya başlar. Mantık ve erdemi temsil eden atlara hayran kalır ve ülkesine döndüğünde bile insanlarla konuşmakta zorlanır, hatta evinde atlarla konuşmayı tercih eder.
- Swift’in Eleştirisi: Bu bölüm, insanın doğuştan kötü mü yoksa sonradan mı bozulduğunu sorgular. Swift, insanın mantık (Houyhnhnm) yerine tutkularına ve hayvanî içgüdülerine (Yahoo) ne kadar kolay teslim olduğunu gösterir.
Gezilerin Özeti ve Karşılaştırması
Hadi gelin, bu dört durağı bir tabloda özetleyelim ki, Swift’in eleştirileri kafamızda daha net otursun:
| Durak (Ülke) | Gülliver’in Boyutu | Eleştirilen Konu | Temel Temsil |
|---|---|---|---|
| Liliput | Dev | Siyasi Çekişmeler ve Anlamsız Savaşlar | İngiliz Siyasetinin Küçüklüğü |
| Brobdingnag | Cüce | İnsan Kibri ve Ahlaki Kusurlar | İnsan Doğasına Dışarıdan Bakış |
| Laputa | Normal | Pratikten Uzak Bilim ve Felsefe | Soyut Düşüncenin Boşluğu |
| Houyhnhnm | Yahoo’lara Benzer | İnsanın Hayvanlaşması (Vahşet ve Mantıksızlık) | Mantık ve Erdem (Atlar) Karşısında İnsan |
Ana Karakter: Lemuel Gulliver’in Değişimi
Gülliver, başlangıçta İngiliz kültürüne ve değerlerine bağlı, sıradan, meraklı bir adamdır. Ancak her gezide karakteri ve dünya görüşü radikal bir şekilde değişir. O, sadece bir gezgin değil, bir gözlemcidir.
- Başlangıç: Saf, maceraperest ve ülkesiyle gurur duyan bir İngiliz.
- Dönüşüm: Liliput’ta siyasetin ne kadar komik olduğunu, Brobdingnag’da insanın ne kadar küçük ve kusurlu olduğunu görür.
- Sonuç: Houyhnhnm’lerden sonra, insan türünden tiksinen, hatta nefret eden birine dönüşür. Eve döndüğünde karısıyla bile konuşmak istemez, çünkü onları “Yahoo”lara benzetir.
Swift, Gülliver’in bu trajik sonuyla bize şunu gösterir: Kendi toplumumuzun kusurlarını çok yakından ve acımasızca görmenin bedeli ağırdır. Gülliver, dört farklı toplumda dört farklı ayna tutar ve sonunda aynadaki görüntüyü (yani insanlığı) reddeder.
Sonuç: Gülliver Bize Ne Anlatıyor?
Bu eser, 18. yüzyılda yazılmış olsa bile, mesajları bugün bile geçerlidir. Swift, bize şu soruları sorar:
1. Kibir ve Gurur: Kendi türümüzle ne kadar gurur duymalıyız? Biz, kendimizi akıllı sayarken, gerçekten mantıklı kararlar mı alıyoruz?
2. Siyasetin Saçmalığı: Uğruna savaştığımız, tartıştığımız konular gerçekten hayatımızı değiştirecek kadar önemli mi, yoksa sadece “yumurtayı nereden kıracağız” seviyesinde mi kalıyor?
3. Bakış Açısı: Bir devin yanında durduğumuzda veya bir atın mantığıyla düşündüğümüzde, kendi hayatlarımız ve toplumumuz ne kadar küçük ve anlamsız kalıyor?
Gülliver’in Gezileri, bize maceralarla dolu fantastik bir dünya sunarken, arka planda insanlığın en büyük zayıflıklarını, en komik yanlarını ve en vahşi içgüdülerini ortaya koyan, okuması keyifli ama düşündürmesi zorunlu bir derstir. Gençler, bu kitabı okurken sadece maceraya odaklanmayın, Swift’in bize tuttuğu aynaya dikkatlice bakın. Emin olun, orada kendinizden bir parça bulacaksınız!







