O gece Dilber'le beraber bir odada yatan Çaresaz, sürekli Kafkasya'dan, kölelikten ağlaya ağlaya bahsediyordu. Bütün insanlık hüviyetini heyecana getiren keder, sesine şiddetli bir etki, diline garip bir anlatma gücü vermişti ki Dilber kölelik yoldaşının bu anlaşılmamış hâlinden üzüntü duyarak: - Niçin ağlıyorsun, diye sordukça - Hiiç! Ağlamak köleliğin en büyük hakkıdır. Biz o hürriyete sahibiz, diyordu. Garip şey! Acaba bu biçare Çaresaz'ın kalbini kim kırmıştı ki Dilber yatağına girdiği hâlde yine sürekli mendille gözlerini silerek ağlamasına devam ediyordu. Dilber yatağından kalkarak: - Çaresaz! Yalnız dökülen gözyaşları acıdır. Sen hiçbir derdini benden gizlemezken bu ızdırabının nedenini niçin benden saklıyorsun? Memleketinde geçen bir şey mi hatırına geldi? Yoksa çocukken validenin kucağında ağladığını mı hatırladın? Sen kalbini bana açmazsan burada hâline hanımlar mı acıyacak, beyler mi ağlayacak? Bu parçaya göre Çaresaz ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Adaletsizlikten yakınmaktadır.
Hürriyetinden yoksundur.
İçinde bulunduğu durumdan hoşnut değildir.
Dilber, arkadaşı ve dert ortağıdır.
Konuşmaktan çok susmayı tercih etmektedir.