- - - -" Mehmet Rauf'un bu sorusundan, yazılmasını istediği romanların her şeyiyle kendimizi yansıtan romanlar olduğu anlaşılıyor. Servetifünun Dönemi'nde işte böyle romanlar yazılmaya çalışılmıştır. Bu dönemin yazarları önceleri doğal olarak romantizmin etkisinde kalmışlarsa da zamanla gerçekçiliğe yönelerek içinde yaşadıkları toplumun yaşamını romana aktarmayı başarmışlardır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse Servetifünuncuların romantizmden realizme geçme isteği dile getirilmiş olur?
Bütün anlatılar içinde edebiyat anlatıları, bunlar içinde de kurmaca anlatılar sanat dünyasında nasıl bir yere sahiptir?
Birer okur olarak her birimizin romanlardaki gerçeklik ögelerini doğru tespit edebilmemiz ne kadar mümkün olabilir?
Kurmaca metinlerde gerçeği aramak ne kadar doğrudur ve bu eserlerde gerçek denen şey ne derece bulunabilir?
Kişileri çevremizde yaşayan insanlara benzeyen, olayları çevremizde olup bitenlerden oluşan romanlar ne zaman yazılacak?
Gerçekliği metnin bütününde mi yoksa kişiler, zaman, mekân, tasvir ve teknik ögeler gibi her bir unsurda mı ayrı ayrı aramalıyız?