On dokuzuncu yüzyıl Türk romanının yaygın konularından birini de esaret meselesi oluşturur. Yüzyılın sonuna kadar sürekli olarak bazen güçlü bir tema hâlinde, bazen asıl konunun aralarında varlığını hissettirir. Aynı kahramanlar yirminci yüzyıl romanlarında konak ve yalılarda, artık köle oldukları bile unutulmuş, sadakatli hatta bazen aile içinde çocuklar ve gençler üzerinde otorite sahibi bir arap bacı, kalfa yahut dadı olarak varlıklarını bir süre daha devam ettirmişlerdir. Bu parça aşağıdaki türlerden hangisinden alınmıştır.
Makale
Fıkra
Anı
Gezi Yazısı