Yedekçi : Ağayı göreceğim. Salih : Oğlum, vazgeç bu sevdadan... Nene lazım... Var git, iskelede yedeğini çek. Yedekçi : Neden vazgeçecekmişim? Salih : Hemşeri... Doğancıbaşı kızını senin gibi bir yedekçiye verir mi? Bu hülyayı aklından çıkar. O kim, sen kim? Yedekçi : O Doğancıbaşı ise... Ben de Allah'ın kuluyum. Bekir : (Gülerek) Git işine hemşeri git! Yedekçi : Şuradan şuraya gitmem... Bana ne diyecekse desin. Salih : Oğlum, Ağa seninle eğleniyor. Yedekçi : Ben Ağa'nın maskarası değilim. Evvelki yıl memleketten geldim... Bu tuzlu çayın kenarında yedek çekerken (eliyle göstererek) bu pencereden o yalabuk gızı gördüm... (Elini kalbi üstüne kor) Buraya bir ateş düştü... Bir yerlerde eğleşemiyorum... Sizin Ağa'ya geldim... Allah'ın emri, Peygamber'in kavli ile gızını bana ver, dedim. O zaman bana, veririm, demedi mi? Salih : Dedi... Dedi ama... Seninle şaka etti. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Konuşanların bazı davranışları ayraç içinde verilmiştir.
Bireysel bir konu işlenmiştir.
Manzum bir dram örneğinden alınmıştır.
Sahnelemeye uygun bir teknikle kaleme alınmıştır.
Kişiler kendi zamanlarının dili ve üslubuyla konuşturulmuştur.