Zavallı Ömer! Hastaneye yollanışından on beş gün evvel bir gece Şemsitap Mahallesi'ndeki odamda bana misafir gelmişti. O akşam başka gelen olmamıştı. İki saat baş başa, bir mangal karşısında, memleketten, harpten ve nihayet edebiyattan konuşmuştuk. Bir aralık elini uzatarak yazıhanemin üstündeki küçük kırmızı maroken kaplı bir cildi almıştı. Bu kitap, Şeyh Galib'in Hüsn ü Aşk"ı idi. Derhâl açtı, bir yerinden okumaya başladı. Dede'nin mısralarını ne içli ne hazin bir sesle okuyordu! En sonunda bir mısrayı çok beğendi ve kitabı dizlerinin üstüne bırakıp sanki ta karşısında kabaran bir sakalı okşuyormuş gibi ellerini havada dolaştırdı: "Ah cancağızım, sakalını seveyim, neler de yazmış!" diye söylendi. İşte Ömer'in kulaklarımda çınlayan son sesi ve gözlerimin önünde kalan son jesti... Bu parçanın üslup özellikleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Evrenseldir
İçtendir
Özneldir
Akıcıdır
Durudur