Fatma : Beyefendinin bugün misafirleri gelecekti değil mi hanımefendi?
Anne : Evet. Bir gençlik arkadaşı imiş.
Fatma : Bir müddet kalırlar herhâlde.
Anne : Eh, bir hafta kadar kalacağını umuyorum. (Bir susuş) Tam da misafir ağırlanacak yer doğrusu. (Sesinde belirli bir tiksinme, bir karamsarlık vardır.) Bazen kocaman bir ay geçiyor, bir tek insanın başını uzattığı olmuyor kapımızdan. Bu tenha hayattan, dünyada unutulmuş insanlar gibi yaşamaktan bıktım artık. Fakat beyefendi döner mi bir kere sözünden? Çeşitli fikirler... Yok insan birkaç parçalık bir şey de olsa malının başında bulunmalı imiş... Yok çocukların şehirden uzak büyümeleri daha doğru imiş. Büyükşehir, zamanlarını çalarmış insanların. Vapurlarda, otobüslerde, tramvaylarda uçar gidermiş insanın ömrü.
Bu oyun ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Büyükşehir-taşra karşılaştırması yapılmıştır.
Karı-koca hayatlarını devam ettirecekleri yer ile ilgili anlaşmazlık yaşamaktadır.
Büyükşehirlerin, insanların zamanlarını boşa harcamalarına neden olduğu dile getirilmiştir.
Zaman ve mekân ile ilgili bir ayrıntıya yer verilmemiştir.
Kişilerin toplumsal normlara yabancılaşmasına değinilmiştir.