Kara Mustafa, öyle olduğu yerde bakıp kaldı arkalarından. Anlayamadığı, aklının almadığı bir şey zonklayıp durdu ense kökünde. Yüreği bir cenderedeydi sanki. Sabahleyin Somuncu Baba'ya anlattığı yıldırım düşünü hatırladı nedense. Dervişler öğlen sıcağında yola sıralanmış, çömelmiş, işlerine dalmışlardı. Taş tıkırtıları, taşa hafif hafif vuran tokmak, çekiç sesleri geliyordu. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Olayın geçtiği mekân betimlenerek verilmiştir.
Hâkim (ilahi) anlatıcının bakış açısıyla anlatılmıştır.
Kahraman, ruh hâliyle yansıtılmıştır.
Zaman unsuruna yer verilmiştir.