Bulutların göstermediği bir ay, ortalığa pek hafif bir ışık dağıtıyor ve iri yağmur damlaları, derenin yuvarlanan sularına düşerek orada küçük ve hemen kaybolan halkalar bırakıyordu. Aşağıdakilerin hangisi bu parçadaki anlatım biçimiyle aynıdır?
Kirpi kılları gibi ayakta duran iki kalın kaş, içeriye çökmüş, kömür gibi siyah göz... Burun uzun, kara sakal hayli kırlaşmış. Boyu kısa, vücudu cılızdır.
Geldiğimin ertesi günü derse başladım. Bu ilk gün hayatımın en unutulmaz bir hatırası gibi yaşayacak. Sabahleyin erkenden aşağı inmiştim.
Kâmil Bey, Tevfik Fikret'in Sis" şiirini hatırladı. Şair, kocaman bir çocuk gibi sevdiği şehrin taşına, toprağına öfkelenmiş, onu biraz da haksız yere hırpalamıştı."
Bazen büyük kâşifler gibi Afrika'da gezer, yamyamlar arasında görülmemiş maceralar geçirir, bazen meşhur bir ressam olur ve Avrupa'yı dolaşırdım.
Yüzünde hiç dargınlık yoktu. Belki biraz hayret fakat daha çok, alaka ve şefkatle bana bakıyordu. Hâlbuki bende onun bakışlarını karşılayacak cesaret yoktu.