I) Daha fazla tereddüte artık lüzum yoktu. Bu kesin ifade üzerine, oğ lunun o beladan yakasını sıyırdı ğına iyice inanmıştı. İçi ferahladı. Coşkun bir sevinç tufanı içinde, gözyaşlarını zapt edemeyerek Yarabbi, şükürler olsun, bana bu mutlu günü de gösterdin." dedi. II) Nihayet onu bulduğu zaman, "Suat, o nerede?" diye haykırdı. Süreyya deli gibi idi. İşitemiyordu; bilmiyor, görmüyor gibi "Beraberdik, çıkıyordu... Fakat bilmem..." diye inliyordu. Sonra bu acı sayha ile "Suat, Suat!" diye çağırmaya, oraya buraya sersem sersem koşmaya başladı. III) Ellerim buz gibi, yarım bacaklarım sürekli donuyor. Karadağ'ın sert rüzgârı bugün hastanede esiyor. Fakat öyle içimde bir Karadağ özlemi var ki. Orada gözlerimi kapayıp siyah kayalarının gölgelerinde uyuyanlara gıpta ediyorum. IV) Kapı açıldı, içeri bir adam girdi. Bu, o garip yolcu idi. Kapıyı iterek girdi içeri fakat daha fazla ilerlemeden eşikte durdu. Heybesini sırtına atmıştı. Elinde sopası, gözlerinde bezgin, korkunç bir ifade, ocaktan etrafa yayılan aydınlıkta korkunç görünüyordu. Yukarıdaki parçaların hangisinde kahraman bakış açısı kullanılmıştır? < "
I
II
III
IV