Rüzgâr sertleşmeye başlamıştı. Kavaklar, bey söğütleri ve erik ağaçları yapraklarını dökmüştü. Bir yağmur yağdı mı, üç gün güneş açsa da toprağın kokusu, serinliği kaybolmuyordu. Dolapların, sandıkların kıyısında köşesinde yünlü adına ne varsa artık bir bir ortaya çıkıyordu. Eli erenler sobalarını kurmuştu bile. Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyulardan hangisine özgü ayrıntılara yer verilmemiştir?
Görme
İşitme
Koklama
Dokunma