I) Ayşe aldanmıştı, bir örnek elbise giyen her nefer, diğerini andırırdı. Zavallı kız bu simada Tosun'un hayalini görmüştü. Hemen bir polisle oradan geçenlerden birkaç kişi Ayşe'yi ayılttılar. Kendisine gelince etrafına bakındı. II) Eteklerinde Sarısu'yun aktığı Altın Dağlar silsilesinden ulu Karadağ'ın çorak yamaçlarında bir gölge ilerliyordu. Sabahtı. Güneş ilk tatlı ışıklarını, tepeden dökerek henüz serin ve taze akan nehrin dalgacıkları üstüne yayı yordu. III) Salona girince ortada, büyük kanepenin üstünde hırkasıyla, oyalı başörtüsüyle, esmer çehreli, şiş man kısa boylu, elli yaşında kadar bir hanımın henüz son darbenin tesiriyle zilleri titreyen, elindeki tefe dayanarak doğrulup bana selam verdiğini görür gibi oldum. IV) İki gün içinde eşyalarını sattılar. Üçüncü gün pasaportlarını vize ettirmek için konsolosluğa müracaat ettikleri sırada, Talebenin askerlikleri tecil edildi." diyen kâtibin duygusuz gözlerine baktı lar ve ceketlerinin iliklerine taktıkları bir sümbül çiçeğini derin derin koklayarak usulca: "Biz gönüllü gidiyoruz!" dediler. Yukarıdaki parçalardan hangisi bir hikâyenin serim bölümünden alınmıştır?
I
II
III
IV