Hasan Özçakar, ıssız günlerinden birinde, boyu yararsız ve dural anların yüküyle daha ufalmış, yürümeyi unutmuş kollar ve bacaklarla oturuyordu. Öyle bir şeyi bir şeye bağlamayan bir zaman aralığında. Sonra elleri, bir durumdan başka bir duruma geçmeye yarayan özelliklerini hazırladı ve o uzanıp aldığı gazetedeki ilânı görünce gözlerine inanamadı. Bu parçada hikâye unsurlarından hangisi yoktur?
Zaman
Mekân
Kişi
Olay