Bazı Nasrettin Hoca fıkralarında, insanlara bireysel özelliklerini göz önünde bulundurarak davranmak gerektiği vurgulanır. Aşağıdaki fıkralardan hangisi bu cümlede sözü edilen duruma örnek olabilir? I) Adamın birine babasından büyük bir miras kalır. Kısa zamanda bu mirası tüketen adam, Hoca'ya gelerek Elimde avucumda hiçbir şey kalmadı Hoca'm, bana bir çare!" diye yalvarır. Hoca, gayet sakin bir şekilde "Merak etme, yakında bu dertten kurtulursun." der. Adam, sevinçle "Yoksa tekrar zengin mi olacağım?" deyince de "Hayır, parasızlığa alışacaksın!" karşılığını verir. II) Hoca'nın cimri komşusu bir gün göle düşer. Arkadaşları ona yardım etmek için "Elini ver de seni çıkaralım." derler. Fakat cimrilik, ruhuna öyle işlemiştir ki boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına rağmen elini vermek istemez. Kom şusunu çok iyi tanıyan Hoca "Al elimi de seni çıkarayım." deyince adam, Hoca'nın elini tutar ve boğulmaktan kurtulur. III) Nasrettin Hoca bir gün yoğurt mayalamak için göl kenarına gitmiş. Göle kaşık kaşık yoğurt dökmeye başlamış. Gölün etrafında piknik yapan köylüler şaşırmış. İçlerinden biri, Hoca'nın yanına gelerek şöyle demiş: - Hayırdır Hoca'm, ne yapıyorsun böyle? - Göle yoğurt çalıyorum. - İlahi hocam, göl maya tutar mı? - Ya tutarsa... IV) Hoca bir gün pazarda bir papağanın çok pahalı satıldığını görünce gidip evden hindisini getirmiş ve yüksek bir fiyata satmaya çalışmış. Yanındakiler gülerek "Hoca'm, bu hindi bu kadar para eder mi?" diye sormuşlar. Hoca, papağana da çok yüksek bir fiyat istediklerini söyleyince "O papağan konuşur da ondan pahalıdır." demişler. Hoca, "O konuşursa bu da düşünür." cevabını vermiş.
I
II
III
IV