- - - - Işıltılar saçan derin bir karanlık da diyebilirim hatta onun için. Hayalî bir dağınıklık, iştah açıcı yuvarlak bir sı caklık ya da neşeli bir bereket de diyebilirim. Benim gö zümde aklın bakışlarına esrarengiz kapılar açan, bir suretinde bin çokluktur aynı zamanda. Taze bir öğle vakti, eski bir güz sonudur. Ya da durduğu yerde yuvarlanan, yüzü ihtiyar güneşlerle kaplı ıssız bir doğudur. Bu metnin başına aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilmelidir?
Kırmızı bir elma, günümüzü aydınlatan bir güneş gibi gelir bana.
Tarlalardaki sapsarı başaklar berekettir benim için.
Taze cevizler sonu gelmez bir enerji kaynağıdır bizim için.
Nar, her defasında küçük bir sonsuzluk gibi görünür bana.