İnsanın içini dökmeden edemediği dakikalar olur. Bir dost bu dakikalarda erişilmez bir değer kazanır ama her şey bir dosta söylenemez ki! Onun için hele bu insan bir yazarsa, içinin gizli kıvrımlarını görmesini biliyorsa masasının başına geçip kalemi eline almadan edemez. İşte günlük dediğimiz yazarın kendi kendisiyle alçak sesle konuşmasından başka bir şey olmayan o günü gününe tutulmuş hatıralar, bu iç dökme ihtiyacından doğmuştur. Böyle bir yazar kendisi için günlüğünü tutar. Bu bakımdan sessiz bir konuşma olan bu çeşit günlükleri bir edebiyat türü saymaya imkân yoktur. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek bir yargı değildir?
Günlükler bir çeşit iç konuşmadır.
Dostu, sırdaşı olmayan insanlar günlük tutma yoluna başvururlar.
Günlükler, bir metin türü değildir.
Yazarlar, yüreğinde yer eden duygu ve düşünceleri yazarak dışarı çıkarırlar.