Bir şey, herhangi bir şey, öyle an olur, zihnimi, yüreğimi titretir, sarsar, işte öykü oradadır. Bu, hissettiğinizdir. Soyuttur. Bunun okura da hissettirilmesi gerekir. Öykü bazen malzemesiyle gelir, size sadece yazmak düşer. Bazen çıplak yahut yarı çıplak gelir, siz giydirirsiniz fakat malzemeyi doğru seçtiğinizde bile hissettiğinizin hissettirilemediğini görüp sil baştan yaptığınız olur. Öykü soyuttan somuta dönüşecektir atölye çalışmasıyla, dönüşü mü uzar mı uzar. Böylesini gün yüzüne hemen çıkarmam. Bekletirim, zaman zaman döner okurum. Silerim, değiştiririm, bıraktığımı tekrar alırım falan. Oynarım. Sanki ben bir ustayım, öykü de örsümde kundura. Metinde kendisinden söz eden yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Öz eleştiri yapabilen biri olduğuna
İnce eleyip sık dokuyan bir tarzı olduğuna
Okurun hayal gücünü sınırlandırdığına
Öykülerini somutlaştırmayı hedeflediğine