Edebiyatın Yedi Parlak Meşalesi: Yedi Meşaleciler Topluluğu (Kimlerdi, Ne Yaptılar?)
Merhaba gençler! Bugün Türk edebiyatının belki de en kısa soluklu ama en iddialı gruplarından birini, yani “Yedi Meşaleciler”i masaya yatırıyoruz. Hani o dönemde edebiyat dünyasını aydınlatmaya çalışan yedi genç arkadaş var ya, işte onlardan bahsedeceğiz. Hazır mıyız? O zaman defterleri açın, çünkü bu yedi meşale, Milli Edebiyat’ın gölgesinden sıyrılmaya çalışmış, cesur yüreklerdir!
Yedi Meşaleciler Edebi Topluluğu Nedir?
Yedi Meşaleciler, 1928 yılında yayımladıkları aynı adlı kitap ve bildiri (manifesto) ile ortaya çıkan, Türk edebiyatında “Canlılık, Samimiyet ve Daima Yenilik” ilkesini savunan, kısa süreli bir edebi topluluktur. Bu yedi genç şair ve yazar, o dönemde baskın olan Milli Edebiyat akımının tekdüzeliğinden sıkılarak, Fransız sembolistlerinden ilham alıp edebiyata yeni bir heyecan ve estetik anlayış getirmeyi amaçlamışlardır. Grubun amacı, şiirdeki sığlığı ve duygusuzluğu ortadan kaldırmaktı.
Yedi Meşale Nasıl Ortaya Çıktı ve Amacı Neydi?
Şimdi biraz dedikodu, biraz da tarih konuşalım. 1920’li yılların sonuna geldiğimizde, Türk edebiyatında Milli Edebiyat rüzgârı esiyordu. Beş Hececiler ve onlara yakın şairler, şiirde hece ölçüsünü kullanıyor, memleket sevgisi gibi konuları sade bir dille işliyorlardı. Ancak bir süre sonra bu durum, bazı genç kalemlere “sıkıcı” gelmeye başladı.
İşte tam bu noktada, o zamanlar 20’li yaşlarında olan yedi genç sanatçı bir araya geldi. Ankara’da toplanan bu arkadaşlar, mevcut edebiyatın sığ kaldığını, şiirin ruhunun kaybolduğunu düşünüyorlardı. Onlara göre, şiirde sadece vatan, millet temaları değil, aynı zamanda bireyin iç dünyası, duygusal derinlik ve estetik güzellik de olmalıydı.
Bu yedi arkadaş, 1928 yılında ortak bir kitap çıkardılar ve adını da “Yedi Meşale” koydular. Kitabın başında yer alan bildiri (manifesto) ile edebiyat dünyasına resmen meydan okudular. Diyorlardı ki: “Bizim sanatımız, taklitten uzak, samimi, canlı ve daima yenilikçi olacak!”
Yedi Meşale Grubunun Sanat Anlayışı ve Özellikleri
Peki bu yedi genç, edebiyatı nasıl değiştirmek istiyordu? İşte onların temel ilkeleri ve özellikleri:
- Canlılık, Samimiyet, Daima Yenilik: Bu, onların sloganıydı. Edebiyatın durağanlıktan kurtulmasını, her zaman taze ve yeni kalmasını istiyorlardı.
- Batı Edebiyatı Etkisi: Özellikle Fransız Sembolizm akımından ve izlenimcilikten (Empresyonizm) etkilendiler. Şiire yeni imgeler, yeni çağrışımlar getirdiler.
- Şiirde Konu Kısıtlamasına Karşı Çıkış: Milli Edebiyat’ın sadece memleket konularına odaklanmasına tepki gösterdiler. Şiirde bireysel duygular, hisler, aşk, ölüm ve yaşamın gizemleri gibi konuları işlemeyi tercih ettiler.
- Hece Ölçüsü ve Serbest Şiir Arasında Kalış: Her ne kadar yenilikçi olsalar da, başlangıçta şiirde tamamen serbest ölçüye geçemediler. Hece ölçüsünü kullandılar ama onu daha estetik, daha bireysel bir dille yoğurdular.
- Edebiyatı Bir Eğlence Değil, Ciddi Bir İş Olarak Görme: Onlara göre sanat, bir zanaat, bir uğraştı ve ciddiyetle ele alınmalıydı.
- İmge ve Hayal Gücü: Şiirde somut betimlemeler yerine, okuyucunun zihninde canlanan, soyut ve derin imgeler kullanmayı sevdiler.
Yedi Meşaleciler Kimlerdir? Akılda Kalıcı Kodlama
Gelelim en önemli kısma: Bu yedi cesur yürek kimdi? Eski ders notlarında bu isimler maalesef çok karışmış (Ahmet Haşim, Cemal Süreya falan demişler, alakası yok!). Biz doğru isimleri öğrenelim ve onları asla unutmayacağımız bir kodlama ile hafızamıza kazıyalım.
Yedi Meşaleciler, beş şair ve iki romancıdan oluşuyordu. İşte o yedi isim:
Yedi Meşaleciler’in Temsilcileri ve Akılda Kalıcı Şifresi
Bu yedi ismi aklınızda tutmak için kullanabileceğiniz en popüler şifre şudur: CEVŞET + Z + Y.
Daha kolay bir kodlama isteyenler için: Cevdet Kudret, Vasfi Mahir, Yaşar Nabi, Ziya Osman, Sabri Esat, Muammer Lütfi, Enis Behiç. (Hayır, bu çok zor oldu. En iyisi şifreyi isme göre kuralım.)
Şifremiz: Cevdet Kudret, Vasfi Mahir, Yaşar Nabi, Ziya Osman, Sabri Esat, Muammer Lütfi, Enis Behiç (Enis Behiç Koryürek bu gruba dahil DEĞİLDİR. Eski notta da yanlışlık vardı. Grubun kurucuları şunlardır: Ziya Osman Saba, Yaşar Nabi Nayır, Vasfi Mahir Kocatürk, Sabri Esat Siyavuşgil, Cevdet Kudret Solok, Muammer Lütfi Bahşi ve Kenan Hulusi Koray.)
Doğru ve en çok kullanılan kodlama: CEVŞET + Z + Y.
Hatta en güzeli, sadece isimlerinin baş harflerini alalım ve akılda kalıcı bir kelime yapalım:
Cevdet Kudret Solok
Ziya Osman Saba
Yaşar Nabi Nayır
Vasfi Mahir Kocatürk
Sabri Esat Siyavuşgil
Kenan Hulusi Koray (Grubun tek hikayecisi)
Muammer Lütfi Bahşi
Şifremiz: CEYVASKEM (Muammer Lütfi Bahşi’nin edebi faaliyeti az olduğu için bazen çıkarılır, ama biz tam kadroyu bilelim.)
En popüler şifre: CEVŞET ZİYA (Cevdet Kudret, Vasfi Mahir, Sabri Esat, Yaşar Nabi, Ziya Osman + Kenan Hulusi ve Muammer Lütfi’yi ekleyebiliriz.)
| Sanatçı Adı | Akılda Kalıcı Özelliği | Önemli Eserleri (İlk Şiir Kitapları) |
|---|---|---|
| Ziya Osman Saba | Grubun en sadık şairi. Çocukluk özlemi, anılar, ev ve Tanrı inancı temaları işler. | Sebil ve Güvercinler, Geçen Zaman |
| Yaşar Nabi Nayır | Grubun en uzun ömürlüsü. Varlık Dergisi’ni kurarak edebiyata yön verdi. | Kahramanlar, Onar Mısra |
| Cevdet Kudret Solok | Şiir, tiyatro ve eleştiri yazmıştır. Dilbilim çalışmalarıyla tanınır. | Birinci Perde |
| Sabri Esat Siyavuşgil | Fransız edebiyatından çevirileriyle tanınır. Psikoloji profesörüdür. | Odalar ve Sofalar |
| Vasfi Mahir Kocatürk | Halk şiiri tarzına yakın şiirler yazmıştır. Edebiyat tarihçisi olarak bilinir. | Dağların Derdi, Tunç Sesleri |
| Kenan Hulusi Koray | Yedi Meşaleciler’in tek hikayecisidir. Korku ve Gizem temalarını işler. | Bir Yudum Su, Osmanoflar |
| Muammer Lütfi Bahşi | Grubun en az bilinen ve en kısa süre kalan üyesidir. Edebi faaliyeti azdır. | Bilinen bir şiir kitabı yoktur. |
Topluluğun Kısa Sürmesinin Nedenleri ve Sonuçları
Yedi Meşaleciler, büyük bir gürültüyle ortaya çıktılar ama maalesef meşaleleri çok uzun süre yanmadı. 1928’de yayımlanan ortak kitaptan sonra, 1930’lu yılların başında topluluk dağıldı. Peki, bu iddialı grup neden başarılı olamadı?
Neden “Yedi Meşale” Söndü?
Bu gençlerin hedefleri büyüktü ama bazı engelleri aşamadılar:
- Güçlü Bir Sanat Anlayışı Oluşturamama: “Canlılık, samimiyet, yenilik” sloganı güzeldi ama bu sloganı somut bir sanat akımına dönüştüremediler. Çoğu zaman, tepki gösterdikleri Beş Hececiler’e benzer şiirler yazmaya devam ettiler.
- Bireysel Eğilimlerin Baskın Gelmesi: Topluluğu oluşturan yedi kişi, kısa süre sonra kendi bireysel sanat yolculuklarına yöneldi. Örneğin, Ziya Osman Saba şiirde kalırken, Yaşar Nabi dergiciliğe yöneldi, Kenan Hulusi ise hikayeye odaklandı.
- Ahmet Haşim ve Yahya Kemal’in Gölgesi: Her ne kadar onlara tepki gösterseler de, dönemim güçlü şairleri olan Ahmet Haşim ve Yahya Kemal’in sanatsal derinliğine ulaşamadılar.
- Toplumsal Şartlar: Cumhuriyetin ilk yıllarıydı ve toplumsal konular, bireysel sanatsal kaygıların önüne geçiyordu. Bu da onların bireysel temalı şiirlerinin ilgi görmesini zorlaştırdı.
Yedi Meşaleciler’in Türk Edebiyatına Katkıları
Kısa sürmelerine rağmen, Yedi Meşaleciler’in edebiyatımızda bıraktığı izler önemlidir:
- Yenilik Kapısını Açtılar: Türk edebiyatında Milli Edebiyat’ın tek tip anlayışına karşı çıkan ilk organize gruptur. Bu, daha sonra gelecek olan Garip ve İkinci Yeni gibi akımlara cesaret verdi.
- Şiire Estetik Getirme Çabası: Şiiri sadece didaktik (öğretici) bir araç olarak görmediler; onun estetik ve duygusal yönünü ön plana çıkardılar.
- Ziya Osman Saba Faktörü: Grubun en önemli şairi olan Ziya Osman Saba, saf şiir anlayışının önemli bir temsilcisi oldu ve Türk şiirine kendine has bir melankoli ve içtenlik getirdi.
- Dergicilik Mirası: Yaşar Nabi Nayır’ın kurduğu Varlık Dergisi (1933), Türk edebiyatının en uzun soluklu ve en etkili dergilerinden biri oldu. Bu dergi, Yedi Meşale ruhunun devamı niteliğindedir ve pek çok yeni nesil sanatçıyı tanıtmıştır.
Grubun En Önemli İsimleri ve Sanatları
Ziya Osman Saba: Anıların ve Evin Şairi
Ziya Osman Saba, Yedi Meşaleciler içinde en çok tanınan ve akıma en sadık kalan isimdir. Onun şiirlerinin anahtarı: anı, çocukluk, ev ve özlem.
Şiirlerinde genellikle geçmişe duyduğu derin özlemi, çocukluk günlerinin saf mutluluğunu ve aile sıcaklığını işler. Şiirleri içten, hüzünlü ve samimidir. Saf şiir anlayışına yakındır. En bilinen eseri Sebil ve Güvercinler‘dir. Onun şiirlerini okurken, sanki eski, ahşap bir evin penceresinden dışarı bakıyor gibi hissedersiniz.
Kenan Hulusi Koray: Grubun Tek Hikayecisi
Kenan Hulusi, yedi meşale içindeki tek hikaye yazarıdır. Bu bilgi, testlerde karşınıza sıkça çıkar, dikkat edin! Kendisi, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında korku ve gizem temalarını işleyen ilk hikayecilerden biridir. Hikayelerinde kasvetli atmosferler, ürkütücü olaylar ve derin psikolojik tahliller bulunur. Bu yönüyle modern hikayeciliğe de öncülük etmiştir.
Yaşar Nabi Nayır: Edebiyatın Organizatörü
Yaşar Nabi, şiirleriyle değil, edebiyat dünyasına yaptığı organizasyonel katkılarla tanınır. 1933’te kurduğu Varlık Dergisi, yüzlerce sanatçının yetişmesine vesile oldu. Adeta Türk edebiyatının kılavuzu haline gelen bu dergi sayesinde, Yaşar Nabi adını edebiyat tarihine altın harflerle yazdırmıştır.
Toparlarsak sevgili gençler, Yedi Meşaleciler, bir fırtına gibi gelip geçtiler ama estetik kaygıları ve yenilikçi duruşlarıyla Türk edebiyatının yolunu aydınlatan küçük ama parlak meşaleler olmayı başardılar. Unutmayın, edebiyat sadece büyük akımlardan ibaret değildir; bazen küçük grupların cesur çıkışları da tüm sahneyi değiştirebilir!







