Bu kez gülümsedi; gözlerini kısıp omuzlarını titreterek güldü. Hemen peşinden de gülüşünün yankılarına bulanmış alaycı bir sesle bana, Alaaddin'in sevgilim olup olmadığını sordu. Değil, dedim. İnanmamıştı. Peki, dedi. Berbat bir şey yemişçesine yutkundu ve yeniden sordu Sevgilin değil yani?". Değil, dedim. "Niye arıyorsun o hâlde böyle fellik fellik, alacak verecek davası mı?". Hayır, dedim. "Peki, niye arıyorsun o hâlde?" "Hiç." "Öylesine mi?" "Öylesine." Çok büyük bir felaketin eşiğindeymişim gibi gözlerime acı acı baktı. "Peki, nasıl bulacaksın onu?"Arada bir sesini işitiyorum, dedim. "Hani yüzünü hiç görmemiştin?" Görmedim, yalnızca zaman zaman sesini iştiyorum, dedim. "Düş gibi mi?" Hayır, dedim. "Basbayağı gerçek gibi." Aynı şey işte, diye homurdandı. Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
İç çözümleme tekniği ile kahramanların psikolojisi yansıtılmıştır.
Anlatıcı kamera tarafsızlığıyla olayı aktaran üçüncü şahıs anlatıcıdır.
Hayal ile gerçeği karıştıran bir kahraman söz konusudur.
Uzun cümleler ve ayrıntılı betimlemeler üslup kaygısını hissettirmektedir.
Yazar geriye dönüş tekniğiyle karakterlerin ve olayların geçmişiyle ilgili bilgi vermiştir.