Türkçenin yapısal özellikleri göz önünde bulundurulmadan yapılan bire bir çeviriler, dilimizi çeviri bir dil haline dönüştürmekte ve insanımızı toplumsal manada kendine ve içinde yaşadığı topluma yabancılaştırmaktadır. Bu nedenledir ki Türkçe düşünmeyi bir yaşam biçimine dönüştürmemiz kaçınılmaz bir zorunluluktur. Aksi durumda Türkçe dü şünenlerin sayısı azaldıkça yabancılaşma artacak, Türkçenin söz dizimi bundan olumsuz etkilenmeye devam edecek ve nesiller arasında kopukluk ortaya çıkacaktır. Bu parçada yazar, dildeki yabancılaşmaya çö züm olarak aşağıdakilerden hangisini sunmaktadır?
Yabancı sözcüklerin kullanılmamasını
Çevirilerin Türkçeye uygun yapılmasını
Türkçe düşünmenin yaşam biçimi haline gelmesini
Nesiller arasındaki kopukluğun giderilmesini.