0 oy
205 kez görüntülendi
LGS Türkçe Soru ve Cevapları kategorisinde tarafından

Uygarlıklar, ateşin bulunmasıyla başlar, denir ama aslında  gerçek başlangıç, yazının bulunmasıyladır. Ömrün  geçiciliğini kavrayan insanlığın, kendi yaratıcı gücünü  ispatlamaya kalkışması, geçen zamana hâkim olmak  istemesi ve bedenen ölse de manen yaşama düşüncesiyle  yazıyı icat etmesi, sanıldığından da önemli bir olaydır.  İnsan, aklı ve hayal gücü tükenmez bir hazinedir. Bilginler  ve dâhi sanatçılar, bu hazineyi gereğince kullanmasını  bilirler. Bugünkü uygarlıkların parlak bir seviyeye ulaşması  hep onların çalışması sayesindedir. Ama nasıl bir çalışma?  Acaba bir buluşu, bir gerçeği, parlak bir düşünceyi yazıyla  ifade etme olanağı olmasaydı insanlık böylesine ileri  gidebilir miydi? Şüphesiz, hayır... İfade ve ifadeyi kayıt  yani yazma veya bir eser meydana getirme, sürekli bir  ilerleme ve manen ölümsüzlük demektir. Ne kadar kuvvetli  ve dâhiyane olursa olsun, yalnız hafızaya hapsedilen  düşünce veya fikir, sonunda sönmeye, unutulmaya  mahkûmdur. İnsanlar ölür, düşünceler zamanla hafızadan  silinir ama eserler ölmez. Bu metnin ana fikri aşağıdaki yargılardan  hangisidir?

Uygarlıklar, geldiği seviyeyi bilgin ve sanatçılara borçludur.

Yazının icadı, uygarlıkların başlaması için milat kabul edilmelidir.

Akılda kalan bütün fikirler eninde sonunda ölmeye mahkûmdur.

Yazı, geçici dünya hayatında kalıcı eserler verme isteğinden doğmuştur.

1 cevap

0 oy
tarafından

Bu tarz sorular birçok sınavın Türkçe bölümünde soru olarak karşımıza çıkar. Bu sorunun cevabı :

Yazının icadı, uygarlıkların başlaması için milat kabul edilmelidir.

Lütfen aklınıza takılan soruları soru cevap alanımızda sorun, diğer soruları inceleyip cevap ya da yorum bırakın. Ayrıca, hak ihlali olduğunu düşündüğünüz durumlar için lütfen bizler ile iletişime geçin.

...