8. Sınıf Türkçe Dersleri

8. Sınıf Deyimler ve Atasözleri Konu Anlatımı

Bu içeriğimizde 8. Sınıf Deyimler ve Atasözleri Konu Anlatımını değerlendireceğiz. Bu konu söz öbeklerinde anlam konusunun temel yapı taşlarındandır. Bu konuyu anlamanız diğer konularda da başarınızı etkiler. Dikkat etmeniz gereken bir husus şudur ki; aşağıda yer alan kavram bağlamı sizin mevcut ders müfredatından farklı olabilir ancak bizim anlatımımız daha kapsayıcı olacaktır.

Deyimler ve atasözleri konusunu tamamen kavrayabilmek için en çok kullanılan deyimleri ve en çok kullanılan atasözlerini bilmeniz bunlar öğrenmek için bol bol kitap okuyarak anlamanızı geliştirmenizi öneririm. Sitemizde sizler için özel olarak hazırlanmış Atasözleri ve Anlamları Sözlüğü yer almaktadır. Bu sözlüğe buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca Türkçeci Mobil uygulamamızda da çok gelişmiş deyimler sözlüğümüz vardır. Uygulamamız hakkında geniş bilgi bu adrestedir.

Aşağıda yer alan alt konu başlıklarını tıklayarak alt konular arasında geçiş yapabilirsiniz. Bu anlatımın sonunda aşağıdaki kazanımları elde edecek ve aşağıda yer alan soruların cevaplarına ulaşmanızı hedeflemekteyiz.

  • Deyimler ne amaçla kullanılmaktadır?
  • En sık kullanılan deyimler hangileridir? En çok kullanılan deyimler ve anlamları nelerdir?
  • Deyimlerin özellikleri nelerdir?
  • Sınavlarda deyimler ile ilgili çıkan soru örnekleri nelerdir?
  • Atasözü nedir? Atasözünün tanımı nedir?
  • Atasözleri neden kullanılır?
  • Atasözlerinin özellikleri nelerdir?
  • En çok kullanılan atasözleri hangileridir?
  • En çok kullanılan atasözlerinin anlamları nelerdir?
  • Atasözü ile deyimler arasındaki farklar nelerdir?
  • Atasözü ile deyimler arasındaki benzerlikler nelerdir?
  • Vecize nedir?
  • Vecizeler nerelerde kullanılır?
  • Yargılarına cümleler ve çeşitleri nelerdir?
  • Öznel Anlatım nedir? Sınavlarda öznel anlatım nasıl anlaşılır?

8. Sınıf Deyimler ve Atasözleri Konu Anlatımına “Deyimler“ başlığı ile başlayalım.

Deyimler

Deyimler en az iki sözcükten oluşan söz öbekleridir. Bir durumu, kalıplaşmış söz öbekleriyle ifade eder. Deyimler, üzerinde konuştuğumuz konuların anlaşılmasını kolaylaştırır, anlatımı renklendirir ve çoğu zaman uzun süre konuşularak anlatılamayan fikirleri hızlıca dile getirmeye yarar.

Türkçe, deyim yönüyle zengindir. Her insan konuşmalarında deyimleri kullanarak cümlelerini mana bakımından derinleştirebilir.

Deyimlerin Özellikleri

1- Deyimler en az iki sözcükten oluşur.

Deyimler en az iki kelimeden meydana gelir. Bu sözcükler anlamca kaynaşmış bir yapı oluşturur.

> “Ateşe tutmak” deyimi ateşe göstererek ısıtmak

> “Ateş pahasına” deyimi çok pahalı

> “Bir solukta” deyimi çarçabuk, hemen

> “Can alıcı” deyimi bir şeyin en önemli yeri anlamında kullanılan deyimlerdir.

2- Deyimler kalıplaşmış söz öbekleridir.

Deyimler, kalıplaşmış sözlerdir. Kesinlikle sözcüklerin yerleri değiştirilemez, sözcüklerin yerine eş anlamlıları bile getirilemez.

>“Başını beklemek” deyimi “kafasını beklemek” olamaz.

>“Yüzüstü bırakmak” deyimi “suratüstü bırakmak” olamaz.

>“Pabucu dama atılmak” deyimi “ayakkabısı dama atılmak” olamaz.

> “Baltayı taşa vurmak” deyimi “taşı baltaya vurmak” şeklinde olamaz.

3- Deyimlerin söyleyeni belli değildir.

Deyimler millete mâl olan sözlerdir. Milletçe benimsenmiş, söyleyeni belli olmayan sözlerdir. Deyimler ile ilgili hikâyeler dilden dile söylenerek günümüze kadar gelmiştir.

>“Çil yavrusu gibi dağılmak” Keklik kuşunun bir adı da çildir. Tüylerindeki benekler yüzünden bu isim verilmiştir. Dişi keklik yavru çıkarınca yavrularıyla hiç ilgilenmez, kendi hallerine bırakırmış. Yumurtadan çıkan yavrular, seke seke etrafa dağılırlarmış. Sözün aslı buradan kalmadır.

(Zafer Yayınları, 2003, Selim Gündüzalp, “Deyimler ve Öyküler 3”)

Bu deyim toplu bir hâlde bulunan insanların veya hayvanların her birinin bir yana dağılması anlamında kullanılmaktadır.

4- Deyimler genellikle mecaz (benzetmeli) anlam taşır.

Deyimler en az iki sözcükten oluşur. Bu sözcüklerden en az biri mecaz anlamlıdır.

>“İçine kurt düşmek” deyimi kuşkulanmak,

>“Et tırnak olmak” deyimi birbirinden ayrılmaz kişiler olmak,

>“Çam devirmek” deyimi pot kırmak anlamında kullanılır.

5- Gerçek anlamda kullanılan deyimler de vardır.

Bazı deyimler gerçek anlamda kullanılır. Mecaz anlamda kullanılmayan bu deyimler sözlük anlamında kullanıldıkları için herkesçe anlaşılabilir.

>“Kimi kimsesi yok” deyimi hiç koruyucusu, yakını bulunmamak,

>“Parayla değil sırayla” deyimi parası olanın değil sırası gelenin işi yapılıyor,

>“Ağzına bir lokma koymamak” deyimi hiçbir şey yememek anlamında kullanılmıştır.

6- Bazı deyimler fiil şeklindedir, bu deyimler yalnız başlarına kullanılırken mastar ekiyle kullanılır. Fiiller gibi kip ve şahıs eklerini alır.

>“Başını ezmek” kımıldamaz hâle gelmek,

>“Ruhunu teslim etmek” ölmek,

>“Şeşi beş görmek” yanlış görmek,

>“İzi silinmek” kendisi ya da etkisi kaybolmak, anlamında kullanılmıştır.

7- Cümle şeklinde deyimler de vardır.

Bir düşünceyi, durumu, yargı bildirerek anlatan deyimler de vardır.

>“Ayıkla pirincin taşını.” çok karışık olan işin içinden çık,

>“Sağır sultan duydu.” işitmedik kimse kalmadı,

>“Canın sağ olsun.” hata yapıldığında veya bir şey verilmediğinde önemli değil,

>“Yorgan gitti, kavga bitti.” anlaşmazlığın nedeni ortadan kalkınca çekişme kalmadı, anlamındadır.

8- Bazı deyimler aynı anlamda kullanılmıştır.

Eş anlam veya yakın anlamda kullanılan deyimler vardır.

>“A’dan z’ye kadar – baştan aşağı” tamamen, hepsini,

>“Ağzını yoklamak – ağzını aramak” konuşturarak düşüncesini öğrenmeye çalışmak,

>“Ağzının payını vermek – ağzının ölçüsünü vermek” hak ettiğini söylemek, gereken dersi vermek,

>“Yere sermek – alt etmek” yenmek anlamında aynı anlamı ifade eden deyimlerdir.

Deyimler ile İlgili Olarak Örnek bir Sınav Sorusu (2002-OKS)

1. Bu düşüncede olanların hemen hepsi aynı yolun yolcusudur.

2. Toplantıda konuşanların çoğu aynı telden çalıyordu.

3. Köyde hiçbir şey değişmemiş; aynı tas, aynı hamam.

4. Olayın tanıkları mahkemede aynı ağzı kullandılar.

Yukarıdaki cümlelerin hangilerindeki deyimler aynı anlamda kullanılmıştır?

A) 1-2 B) 1-3 C) 2-4 D) 3-4

Çözüm :

İlk cümlede “aynı yolun yolcusu” deyimi bu da onun gidişinde, davranışında anlamındadır. İkinci cümlede “aynı telden çalmak” deyimi benzer ifadeler kullanmak, aynı şeyleri söylemek anlamındadır. Üçüncü cümlede “aynı tas, aynı hamam” deyimi değişen hiçbir şey yok, her şey aynı anlamındadır. Dördüncü cümlede “aynı ağzı kullanmak” deyimi benzer ifadeler kullanmak, aynı şeyleri söylemek anlamındadır. Buna göre 2 ve 4 numaralı deyimlar aynı anlamda kullanılmıştır.

9- Bazı deyimler zıt anlamlıdır.

Her deyimin bir veya daha fazla anlamı olabilir. Bazılarının anlamlarında zıtlık vardır.

>“Bir eli yağda bir eli balda” bolluk içinde bir yaşayışı olmak; bu deyimin karşıtı “kıt kanaat” yoksulluk içinde ve güçlükle, anlamındaki deyimdir.

>“Ağır canlı” çok ağır iş yapan, bu deyimin karşıtı “eli çabuk” çabuk iş yapan, anlamındaki deyimdir.

>“Ayağı alışmak” bir yere gidip gelme alışkanlığı edinmek, bu deyimin karşıtı “ayağını kesmek” bir yere artık gitmez olmak, anlamındaki deyimdir.

10- Deyimler birden fazla anlama da gelebilir.

Deyimler birçok anlamı karşılayabilir. Bazılarının bir anlamı varsa da birden fazla anlamı olan deyimler de vardır.

>“Pestilini çıkarmak” 1. İyice ezmek 2. Çok dövmek 3. Adamakıllı yormak

>“Temize havale etmek” 1. Sürünüp duran bir işi bitirivermek 2. Yiyeceği yiyip bitirmek 3. Öldürmek

>“Yenilir yutulur gibi değil” 1. Yenmeyecek nitelikte 2. Çok pahalı 3. Çok ağır, anlamında kullanılır.

Deyimler ile İlgili Örnek bir Sınav Sorusu (2001 -OKS) :

1. Her zaman çok konuşurken şimdi sesi çıkmaz olmuş; dut yemiş bülbüle dönmüştü.

2. Dizgini ele almış, artık işleri yönetmeye başlamıştı.

3. Çektiği sıkıntılar yüzünden yaşamayı istemeyecek duruma gelmiş, canından bezmişti.

4. Sonunda dize gelmiş, kendisinden güçlü olan arkadaşının buyruğunu kabul etme durumuna düşmüştü.

Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde deyimlerden önce anlamları verilmiştir?

A) 1-4 B) 1-3 C) 2-3 D) 2-4

Çözüm :

1. cümledeki “dut yemiş bülbüle dönmek” ve 3. cümledeki “canından bezmek” deyimlerinin anlamları kendilerinden önce verilmiştir.

2. cümledeki “dizgini ele almak” ve 4. cümledeki “dize gelmek” deyimleri ise anlamlarından önce kullanılmıştır.

Atasözleri

8. Sınıf Deyimler ve Atasözleri Konu Anlatımına Atasözleri ile devam edelim. Atasözleri, çok önceden söylenmiş olan, dilden dile günümüze kadar gelmiş, öğüt bildiren, milletin ortak malı olmuş, tecrübelere dayanan kısa ve özlü anlatım içeren sözlerdir.

Atalarımızın hayat tecrübelerini düşünce ve anlayışlarını öğüt hâlinde söyledikleri özlü ve kalıplaşmış ifadelerdir. Atasözlerinin söyleyeni belli değildir. Halkın yıllardan beri benimsediği, kolay anlaşılan bu sözlerin hepsi, bir dünya görüşü ve hayat dersi içermektedir.

Atasözlerinin Özellikleri

1- Kalıplaşmış sözlerdir.

Atasözlerinde, bir sözcüğün yerine başka bir sözcük hatta eş anlamlısı bile getirilemez. Söz dizimi bozulamaz.

> “İki kere iki dört eder.” atasözü kesin ve bilinen bir şeyin tersi olamaz, anlamındadır. “Dört kere dört on altı eder.” şeklinde değiştirilemez.

>“Gülme komşuna, gelir başına.” atasözü insan başkasının başına gelen felakete gülerse gün gelir zarara kendisi uğrar, başkaları da onunla alay eder, anlamındadır. “Gülme kardeşine gelir başına.” şeklinde değiştirilemez.

> “Sakla samanı, gelir zamanı.” atasözünün “Samanı sakla, zamanı gelir.” şeklinde söz dizimi bozulamaz.

2- Kısa ve özlü sözlerdir.

Atasözleri, duygu ve düşüncelerin en az kelime ile ifade edildiği söz kalıplarıdır. Yersiz, gereksiz kelimelerden kaçınılır.

>“Su, başından kesilir.” atasözü bir işi en iyi şekilde yapmak için o işte en yetkili kişilerle görüşüp anlaşmak gerekir, anlamındadır.

>“Ekmeden biçilmez.” atasözü, çalışmadan iş yapılıp verim alınmaz, anlamındadır.

>“İlk vuran okçudur.” atasözü, amaca başkalarından önce ulaşan işini çok iyi bilen ve kazançlı çıkan kişidir, anlamındadır.

3- Bazı atasözleri mecazlı, benzetmeli anlam taşır.

Kelimeler gerçek anlamdan uzaklaşıp yeni bir anlam kazanırsa mecaz anlam oluşur. Atasözlerinde ise genelde bir olay veya durumdan yola çıkılarak öğüt verme söz konusudur. Bu tür atasözleri benzetmeli anlam taşır.

>“Su akarken testiyi doldur malı.” atasözü fırsat eldeyken yararlanmasını bilmeli, eldeki imkanları iyi değerlendirerek bol para ve mal kazanmaya çalışılmalı, anlamındadır.

>“Denize düşen yılana sarılır.” çok büyük tehlikede olan kişi kendisine zararı olabilecek şeylerden bile yardım bekler, anlamındadır.

Aşağıdaki atasözleri de benzetmeli anlam (mecaz) taşımaktadır.

> Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.

> Deveye: “Neden boynun eğri?” demişler: “Nerem doğru ki!” demiş.

> Minareyi çalan kılıfını hazırlar.

> Katıra: “Baban kim?” demişler: “Dayım at.” demiş.

> Altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur.

> At, sahibine göre kişner.

> Çivi çiviyi söker.

> Keskin sirke küpüne zarar.

4. Bazı atasözleri gerçek anlamlıdır.

Cümleden ne anlaşılıyorsa “atasözünün” anlamı odur. Sözlük anlamda kullanılan bu atasözleri benzetmeli anlam taşımaz.

>“Adamın iyisi iş başında belli olur.” Kişinin gerçek değeri işindeki başarısı ve çalışmasıyla, çevresindekilere karşı davranışlarıyla ölçülür, anlamındadır.

>“Bugünün işini yarına bırakma.” Bugün yapılması gereken işler gününde, tam zamanında bitirilmelidir, anlamındadır.

> Dost ile ye, iç, alış veriş etme.

> Son pişmanlık fayda etmez.

> Derdini söylemeyen derman bulamaz.

> Dost dostun ayıbını yüzüne söyler.

> Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz.

> Arife tarif gerekmez.

> Alacakla borç ödenmez.

Yukarıdaki atasözleri de mecaz anlam taşımamaktadır.

5- Bazı atasözleri hem gerçek hem mecaz anlamda kullanılabilir.

>“Ağaç yaşken eğilir.” atasözü ağaç daha yaşken istenilen şekil verilebildiği gibi çocuk terbiyesine de küçük yaşta başlanmalıdır, anlamındadır.

> Dikensiz gül olmaz.

> Akıntıya karşı kürek çekilmez.

> Bal demekle ağız tatlanmaz.

> Beş parmağın beşi bir değildir.

6- Benzer anlamda kullanılan atasözleri vardır.

Bazı atasözleri aynı konuları anlatır.

>“Sütle giren huy canla çıkar.” ile “İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.”

>“Derdini söylemeyen derman bulamaz.” ile “Ağlamayan çocuğa meme vermezler.”

>‘‘Gezen ayağa taş değer.” ile “Çok gezen tavuk, ayağında pislik getirir.”

>“Bin ölçüp bir biçmeli.” ile “Sözünü bil, pişir; ağzını der devşir.”

>“Sebepsiz kuş bile uçmaz.” ile “Delilsiz cennete bile girilmez.” atasözleri aynı konuyu işlemektedir.

7- Bazı atasözleri öğüt ve ahlak dersi bildirir.

>“Araba devrilince yol gösteren çok olur.” atasözü kötü bir sonuç ortaya çıkınca öğüt veren çok olur, öncesinde kimse yardımcı olmaz, anlamındadır.

> “Güvenme varlığa, düşersin darlığa.” atasözü kişi zenginliğine güvenmemeli, çok harcayıp savurganlık yapmamalı, yoksullaşabileceğin! düşünerek hareket etmelidir, anlamındadır.

> Zararın neresinden dönülse kârdır.

> Yuvarlanan taş yosun tutmaz.

> Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer.

8- Bazı atasözleri tabiat olaylarını yansıtır.

> Dut yaprağını açtı, soyun; döktü, giyin.

> Lodosun gözü yaşlı olur.

> Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.

9- Bazı atasözleri toplumun gelenek ve göreneklerini yansıtır.

> Bir fincan kahvenin kırk yıl hatrı vardır.

> Kız beşikte çeyiz sandıkta.

> Su küçüğün, söz büyüğün.

10- Bazı atasözleri toplumun inanışlarını bildirir.

> Allah dağına göre kar verir.

> Ecele çare olmaz.

> Ecel geldi cihane, baş ağrısı bahane.

> Düşmez kalkmaz bir Allah.

> Başa yazılan gelir.

> Olacakla öleceğe çare bulunmaz.

> Akacak kan damarda durmaz.

11. Bazı atasözleri zararlı ve ahlaka aykırı hayat felsefesi içerir.

Bu atasözleri aslında belli birtakım durumları ve böyle davranan kişileri eleştiri için veya bu tarz görüşlere sitem için söylenmiştir. Bunları yerinde kullanınca bir gerçeği değil de bir yergiyi veya olayı ifade için söylendikleri kolayca fark edilir.

> Bükemeyeceğin eli öp.

> Gemisini kurtaran kaptandır.

> Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.

> Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.

> Her koyun kendi bacağından asılır.

> İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü.

> Devletin malı deniz, yemeyen domuz.

12- Atasözlerinin bazılarında ahenkli söyleyiş hakimdir.

> Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.

> Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama.

> Hayır dile eşine, hayır gele başına.

> Düğün el ile, harman yel ile.

Deyim ve Atasözü Arasındaki Farklar

1. Deyimler genellikle birkaç sözcükten oluşur. Atasözleri genellikle yargı bildirir, cümle şeklindedir.

2. Deyimler bilgi ve öğüt vermez; ama bir durumu anlatır. Atasözleri ise genellikle tecrübelere dayanan öğüt bildiren sözlerdir.

3. Deyimler bir durumu anlatır ve anlam yoğunluğu içermez. Atasözleri ise söylenildiği yere göre bazen de her kelimede saklı olan mana derinliğine sahiptir.

4. Atasözleri yalnız başlarına anlam taşır, mutlaka bir hüküm bildirir. Deyimler, ancak kullanıldıkları cümlede anlam kazanır.

Deyim ve Atasözü Arasındaki Benzerlikler

1. Kalıplaşmış sözlerdir.

2. Halkın ortak malıdır, söyleyeni belli değildir.

3. Gerçek veya mecaz anlamda kullanılabilir.

4. Benzer veya zıt anlamda olan deyim ya da atasözleri vardır.

Atasözleri ile İlgili Örnek bir Sınav Sorusu (2002-OKS) :

Atasözleri, çoğu kez gerçek anlamları dışında, benzetmeli bir anlam taşır.

Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu açıklamaya uygun düşmez?

A) Mum dibine ışık vermez.

B) Adamın iyisi iş başında belli olur.

C) Meyveli ağacı taşlarlar.

D) Ağır kazan geç kaynar.

Çözüm :

A, C, D seçeneklerindeki atasözleri benzetmeli anlam taşımaktadır. Atasözünde anlatılan durumlar birer benzetmedir. Bunlardan yola çıkarak verilmek istenen mesajı bulabiliriz . B seçeneğindeki atasözünde ise benzetmeli anlatım yoktur. Atasözüyle anlatılmak istenen, söylendiğinde herkes tarafından anlaşılan anlamdan başkası değildir. Doğru cevap B’dir.

Atasözleri ile İlgili Örnek bir Sınav Sorusu (2002-OKS):

Dünyada kötülükler olduğu sürece şiddet de olacaktır. Şiddet, şiddetle değil, sevgiyle ortadan kaldırılır. Güzelliklere, güzel duygularla yaklaşmak kolaydır. Önemli olan, insanlık için olumsuz olan durumların karşısına güzel duygularla çık-maktır.

Aşağıdaki atasözlerinden hangisi parçada vurgulanan düşünceyle örtüşür?

A) Kötü söyleme eşine, ağu katar aşına.

B) İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir.

C) Aman diyene kılıç kalkmaz.

D) İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı.

Çözüm :

Parçada şiddete şiddetle değil de sevgiyle cevap vermeden, olumsuz durumların karşısına güzel duygularla çıkmaktan söz ediliyor. D seçeneğindeki atasözü bu anlamı vermektedir. Cevap D’dir.

Atasözleri ile İlgili Örnek bir Sınav Sorusu (2005-OKS):

“Haklı bir gerekçesi olsa da, insan yüreğini aklından ayırmamalıdır.” cümlesindeki düşünceyi aşağıdaki atasözlerinden hangisi desteklemez?

A) Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama.

B) Kimsenin ahi kimsede kalmaz.

C) Öfkeyle kalkan zararla oturur.

D) Düşüne düşüne görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi.

Çözüm :

Bu cümleden, akıllı hareket etmek ve düşünerek iş yapmak, insanı pişmanlıktan alıkoyar anlamı vardır. A, C, D seçeneklerindeki atasözleri verilen cümledeki anlamı karşılamaktadır. B seçeneğinde bulunan atasözü bu anlamı vermemektedir. Doğru seçenek B’dir.

Atasözleri ile İlgili Örnek bir Sınav Sorusu (2008-OKS):

Gençliğinde kazanç peşinde koşmayıp zevke dalan hastalığında ve ihtiyarlığında perişan olur.

Bu cümle aşağıdaki atasözlerinden hangisinin açıklamasıdır?

A) Yazın gölge hoş, kışın çuval boş.

B) Damlaya damlaya göl olur.

C) Ayağını yorganına göre uzat.

D) Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.

Çözüm :

D seçeneğindeki atasözü, bir iş üzerinde gerekli gayret ve çalışma yapılmadan verimli sonuç alınamaz, mutlaka olumlu sonuç isteyenler o işlerle ilgili gerekli çalışmayı ve fedakarlığı yapmalıdır anlamındadır. C seçeneğindeki atasözü, insan giderini gelirine uydurmalıdır, gelirinden fazlasını harcamamalı anlamındadır. B seçeneğindeki atasözü, küçük birimler birike birike büyük bir sermaya oluşturur anlamındadır. A seçeneğindeki atasözü verilen açıklamaya uymaktadır.

Vecize (Özdeyiş)

8. Sınıf Deyimler ve Atasözleri Konu Anlatımının son ara başlığı vecize diğer bir deyiş ile özdeyiştir. Vecize; ünlü kişilerce söylenen, az sözle çok şey anlatan genellikle süslü sözlerdir. Cümle şeklindedir. Söyleyeni bellidir. Bu yönüyle atasözlerinden ayrılır. Özdeyişler, atasözlerindeki gibi mecaz veya gerçek anlam kazanmış olabilir.

Adaletsizliği işleyen çekenden daha sefildir. Eflatun

Adalet, mülkün temelidir. M.K. Atatürk

Ailesine bağlı olan vatanına da bağlıdır. Namık Kemal

Aktörlerle farkımız: Onlar komedyayı bile bile oynarlar. C. Şahabeddin

İnsan kadrini âlemde insan olmayan bilmez. Ziya Paşa

Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar. Hz. Mevlana

Dikkat, hayatın düşmanıdır. Shakespeare

Dostluk, iki vücutta yaşayan bir ruh, iki ruhla yaşayan bir vücuttur. Aristo

Dünyayı kalkındırmak isteyen evvela kendini kalkındırsın. Sokrates

Fukaraya, merhamet ve yardım et. Lâkin fakirliğinin ve muhtaçlığının sebebini sorma. Çünkü ihtimal ki sebebini anlarsan merhamet etmezsin. Hz. Muhammed

Akıllı adam aklını kullanır, daha da akıllı adam başkalarının da aklını kullanır. Bernard Shaw

Eğri cetvelden, doğru çizgi çıkmaz. Hz. Ali

En verimli yağmur, alınteridir. C. Şahabeddin

 

Sevgili öğrencilerim; 8. Sınıf Deyimler ve Atasözleri konu anlatımı şimdilik bu kadar. 8. Sınıf Deyimler ve Atasözleri konusu hakkında tüm yanlış ve eksiklikleri lütfen iletişim formu ile bize bildirin. Şimdiden iyi çalışmalar. Bu konu ile ilgili test mi çözmek istiyorsunuz. Neden Türkçeci Mobil Uygulamasını denemiyorsunuz?

Türkçeci mobil uygulaması hakkında daha geniş bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

Yazıyı Değerlendir
[Toplam: 0 Ortalama: 0]

Bir yanıt yazın