8. Sınıf Sözcükte Anlam Konu Anlatımı
8. Sınıf Sözcükte Anlam Konu Anlatımı dersimizin sonunda aşağıdaki kazanımları elde edecek ve aşağıda yer alan soruların cevaplarına ulaşacaksınız. Bu konu dersimizin temel konularından biridir. Bu konuyu anlamak diğer konularda da başarınızı etkiler. Aşağıda yer alan alt konu başlıklarını tıklayarak alt konular arasında geçiş yapabilirsiniz.
- Eş anlamlı sözcük nedir? Nasıl kullanılır? Eş anlamlı sözcük örnekleri nelerdir?
- Sözcüklerde anlam ilişkileri nelerdir? Nerelerde kullanılır ve örnekleri neledir?
- Gerçek anlam nedir? Gerçek anlamı tanımı nedir?
- Mecaz ve terim anlam nedir? Kullanım alanları ve örnekleri nelerdir?
- Somut ve soyut anlam tanımı nedir? Somut ve soyut anlam örnek soruları nelerdir?
- Nitel ve nicel anlam örnek soruları nelerdir? Sözcükte nitel ve nicel anlam nedir?
- Dolaylama örnekleri nelerdir? Dolaylama kullanımı örnekleri nelerdir?
- Yansıma sözcükler ne için kullanılır? Yansıma sözcükleri kullanım yerleri nelerdir?
- Genel ve özel anlamlı sözcükler nelerdir? Genel ve özel anlamlı sözcüklerin örnekleri nelerdir?
- Örnek sözcükte anlam soruları nelerdir?
8. Sınıf Sözcükte Anlam konusuna başlamadan önce sözcük tanımını yapalım. Toplumu oluşturan insanların ortak anlam veya görev yükledikleri dildeki ses ya da ses topluluklarına “kelime (sözcük)” denir.
Dilimizde sözcükler cümle içinde kullanıldıkları yerlere göre yeni ve farklı anlamlar taşıyabilir. İşte testlerde sözcüklerin cümle içinde kazandıkları bu anlamlar değişik soru tipleriyle karşımıza çıkmaktadır. Şimdi kelimelerin cümle içinde kazandıkları bu anlam özelliklerini görelim.
Sözcüklerde Çok Anlamlılık (Sözcükte Anlam İlişkileri)
Sözcüklerin anlam genişlemesi yoluyla yeni anlamlar kazanmasına ve birden çok anlamda kullanılabilmesine çok anlamlılık denir.
Örneğin “kaçmak” sözcüğü;
> “Suçlu olay yerinden kaçmış.” cümlesinde “görünmeden, gizlice gitmek, sıvışmak” anlamında,
> “Dershanemiz yoksullara yardımdan kaçmaz.” cümlesinde “kaçınmak, esirgemek” anlamında,
> “Denizde yüzerken kulağıma su kaçtı.” cümlesinde “girivermek” anlamında,
> “Dün gece yine uykum kaçtı.” cümlesinde “yok olmak” anlamında,
> “Borudan su kaçıyor.” cümlesinde “sızmak” anlamında kullanılmıştır.
İşte sözcüklerin bu cümlelerde görüldüğü gibi birden çok anlamda kullanılabilmesine çok anlamlılık denir.
“Sözcükte Çok anlamlılık” hangi şekillerde karşınıza çıkar? Haydi incelemeye ve örneklendirmeye devam edelim.
> “Kalmak” sözcüğü yukarıdaki numaralı cümlelerde kaç değişik anlamda kullanılmıştır?
> Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “sızmak” sözcüğü diğerlerinden farklı anlamda kullanılmıştır?
> “Yaz” kelimesi, aşağıdaki cümlelerin hangisinde “mevsim” anlamında kullanılmamıştır?
> “Eğilmek” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ ” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?
Bu tarz soru tiplerinde yabancı kalmamak için, 8. Sözcükte Anlam dersini dikkatlice okumaya devam edin.
Gerçek Anlam
Nedir Gerçek Anlam? Gerçek anlam, bir sözcüğün söylendiğinde akla gelen ilk anlamı, herkes tarafından bilinen anlamıdır.
> Eskiden bu köyün çeşmesinden soğuk sular akardı.
> Elektrik direkleri şiddetli rüzgardan dolayı eğilmiş.
> Kaloriferi açınca evin içi hemen ısındı.
> Bu kutu çok ağır, kaldırmam çok zor görünüyor.
> Alnındaki teri mendille sildi.
> O yangında bütün köy yandı.
> Karanlık çökmüş, göz gözü görmez olmuştu.
Yukarıdaki cümlelerde koyu sözcükler gerçek (temel) anlamıyla kullanılmıştır.
Mecaz Anlam
Mecaz anlam, bir sözcüğün gerçek anlamından uzaklaşarak, yeni, farklı bir anlamda kullanılmasına denir.
Mecaz Anlama Örnekler:
> Arkadaşlarına karşı soğuk davranırdı.
> Kimsenin karşısında eğilmeden ekmeğini kazanıyor.
> Kardeşine çok ağır sözler söylemiş.
> Milli takımımız, güçlü rakibini sahadan sildi.
> Uçağa geç kalınca bileti yandı.
> Karanlık işlerle uğraşması ona çok pahalıya mâl oldu.
> Yeni gelen öğrenci sınıfa çabuk ısındı.
Yukarıdaki cümlelerde yer alan koyu sözcükler mecaz anlamıyla kullanılmıştır.
Terim Anlam
Toplumun genelini ilgilendirmeyen, bir bilim, sanat, meslek dalı ya da herhangi bir konu ile ilgili özel ve belirli bir anlamı olan sözcüklere terim anlamlı sözcükler denir.
Onun nota bilgisine hayranım doğrusu!
Terim Anlama Örnekler:
> Dil bilgisi: özne, yüklem, tümleç, virgül, şive, sıfat, zamir…
> Matematik: kare, dörtgen, açı, üslü sayı, karekök, denklem…
> Fen: kuvvet, hücre, doku, çekirdek, atom, enerji, iş, elektron, atom…
> Coğrafya: ekvator, ova, dağ, meridyen, iklim, bitki örtüsü…
> Müzik: nota, sol anahtarı, es, solfej, piyano …
> Tiyatro: sahne, dekor, aktör, perde…
Bir sözcüğün terim olup olmadığına cümledeki anlamına göre karar vermekte yarar vardır.
Örneğin “nokta” sözcüğü “Her cümlenin sonuna nokta konur.” cümlesinde bir dil bilgisi terimi olarak kullanılmıştır.
“Bilim”, “sanat” kelimeleri terim olmadığı gibi bunların dalları olan “matematik”, “biyoloji”, “tiyatro”, “sinema” vb. kelimeler de terim değildir.
Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
8. Sınıf Sözcükte Anlam Konu Anlatımının 2. önemli başlığı sözcükler arası anlam ilişkileridir. Bu ilişkileri de aşağıda yer alan alt başlıklar altında inceleyeceğiz.
Somut ve Soyut Anlam
Çevremizdeki bazı varlıkları beş duyumuzla (görme, işitme, dokunma, tatma, koklama) algılayabiliriz. İşte beş duyumuzdan herhangi biriyle algılayabildiğimiz varlıklar “somut’tur.
Örneğin; ses, ışık, rüzgar, sıcak, soğuk, sert, yumuşak, acı, tuzlu, kitap, defter…
Beş duyu organımızla algılayamadığımız varlıklar ise “soyut’tur.
Örneğin; duygu, düşünce, akıl, sevgi, korku, üzüntü, rüya…
Somut anlamlı bir sözcük, anlam genişlemesi yoluyla cümle içinde soyut bir anlam kazanabilir.
Örneğin; “yol” sözcüğü “Bu yol, sizi çiftliğe götürür.” cümlesinde “üzerinden gidilip, gelinen yer” anlamıyla yani somut anlamıyla kullanılmıştır ancak “Bu problemi çözmenin bir yolu olmalı.” cümlesinde ise “yöntem, teknik, metot” anlamıyla yani soyut bir anlamda kullanılmıştır.
> Bu işi başarmak gerçekten yürek ister.
> Kafasız adam kafanı kullan
> Aaa! Ne şeker çocuk!
> Tatlı diliyle herkesin beğenisini kazandı.
Yukarıdaki cümlelerde koyu yazılmış sözcükler gerçekte somut anlamlı iken, anlam genişlemesi yoluyla soyut anlam kazanmıştır.
Soyut Anlam ile İlgili Geçmiş Yıllarda Çıkan Bir Örnek Soru (2000-OKS) :
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili olarak verilen sözcüklerden hangisi soyut bir kavramı anlatır?
A) Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım.
B) Çocuğunun başarısından sevinç duydu.
C) O gün hava oldukça soğuktu.
D) Kara bulutlar birden gökyüzünü kapladı.
Çözüm :
A seçeneğindeki “tatlı” sözcüğü tatma duyusuyla, C seçeneğindeki “hava” sözcüğü dokunma, hissetme duyusuyla, D seçeneğindeki “bulut” sözcüğü görme duyusuyla algılanabilmektedir. Dolayısıyla somuttur. B seçeneğindeki “sevinç” sözcüğü beş duyu organımızla algılayamadığımız bir kavramı karşılar, yani soyuttur. Doğru cevap B ‘dir.
Nitel ve Nicel Anlam
Bir kavramın veya nesnenin hangi özellikleri taşıdığını, nasıl olduğunu bildiren sözcükler nitel anlamlı; sayılabilen, azalıp çoğalabilen, ölçülebilen durumunu bildiren sözcükler de nicel anlamlı sözcüklerdir.
> Çok söz yalansız olmaz. ( Çok: Nicel a. yalansız : Nitel a.)
> Eğri otur, doğru söyle. (Eğri: Nitel a. doğru: Nitel a.)
> Kısa günün karı az olur. (Kısa : Nicel a. Az: Nicel a.)
Ad Aktarması
Bir sözcüğün benzetme amacı olmaksızın anlamca ilişkili olduğu başka bir sözcüğün yerine kullanılmasına denir.
Ad aktarmasında; parçayı söyleyip bütünü anlatma, varlığın bir özelliğini söyleyip kendisini anlatma, yerin adını söyleyip orada yaşayanları anlatma, sanatçının adını söyleyip eserlerini anlatma, aracın adını söyleyip o aracı kullananı anlatma, bir şeyin dışını söyleyip içini anlatma söz konusudur.
> “Sezen Aksu yeşil giymeyi severdi.” cümlesinde “yeşil” sözcüğü “yeşil kıyafet” yerine kullanılmıştır. Yeşil (renk) kıyafetin bir özelliği, niteliğidir. Yani varlığın özelliği söylenip kendisi anlatılmak istenmiştir.
> “Uçağımız biraz sonra Ankara’ya inecek.” cümlesinde Ankara sözcüğü Ankara’da bulunan havaalanının bir bölümünü anlatmaktadır. Yani Ankara (bütün) söylenip, havaalanı (bir parçası) anlatılmak istenmiştir.
> “O günlerde Konya’nın nasıl yaşadığını ve nasıl düşündüğünü bilmiyoruz.” cümlesindeki “Konya” sözüyle “Konya halkı, Konya’da yaşayan insanlar” kastedilmiştir. Yani yerin adı söylenip orada yaşayanlar anlatılmıştır.
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili söz ya da sözcüklerde ad aktarması yapılmıştır.
> Sobayı yaktınız mı?
> Eskişehir Fen Lisesi yarın geziye çıkıyor.
> Orhan Pamuk’u okudun mu?
> Maçı kale arkasında izleyeceğiz.
> Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilal.
>Milli güreşçi yarışmada ödül aldı.
> Arkadaşını cepten aradı.
> Telefonunu danışmaya bırak, biz seni ararız.
Dolaylama
Bir varlığı ya da kavramı onu hatırlatıcı birden fazla sözcükle karşılamaya dolaylama denir.
Dolaylama, daha çok genel kabul görmüş, toplum tarafından öyle ifade edilmiş varlık ya da kavramlar için kullanılır.
> “Yavru vatanda yakında yine seçim var.” cümlesinde yavru vatan sözüyle “Kıbrıs” anlatılmak istenmiştir.
> “Bu korkunç ses ormanlar kralına ait olmalı.” cümlesinde ormanlar kralı sözüyle “aslan” anlatılmak istenmiştir.
> “Ünlü yazarın hayatı beyaz perdeye aktarıldı.” cümlesinde beyaz perde sözüyle “sinema” anlatılmak istenmiştir.
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözlerle dolaylama yapılmıştır.
> Ulu Önder’in (Atatürk) Samsun’a çıktığı gün Gençlik Bayramı olarak kutlanır.
> Zonguldak’ın en önemli geçim kaynağı kara elmastır, (kömür)
> Bacasız sanayi (turizm) ekonomi için önemli bir gelir kaynaklarının başında gelir.
> Takımın file bekçisi (kaleci) son maçına çıkarak jübilesini yaptı.
> Kaleci, meşin yuvarlağın (top) fileler ile buluşmasını ancak izleyebildi.
Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler
Yazılışları farklı ama anlamları aynı olan sözcüklere denir.
İsim-ad
ak-beyaz
sıfat-ön ad
eser-yapıt
al-kırmızı
sağlık-sıhhat
cevap-yanıt
bilgin-âlim
kelime-sözcük
öğrenci-talebe
anlam-mana
öğretmen-muallim
neşeli-şen
sene-yıl
güz-sonbahar
baş-kafa
görev-vazife
anı-hatıra
özlem-hasret
Yakın anlamlı kelimeler anlamdaş değildir.
> kılık-kıyafet
> doğru-dürüst
> eş-dost
> yalan-yanlış
Sözcüklerin eş anlamlıları cümledeki kullanımları dikkate alınarak belirlenmelidir. Örneğin;
> “Günümüzde kara gün dostu az bulunuyor. cümlesindeki “kara” sözcüğünün eş anlamı “kötü” sözcüğüdür.
> “Gökyüzü kara bulutlarla kaplıydı.” cümlesindeki kara sözcüğünün eş anlamlısı ise “siyah” sözcüğüdür.
Zıt (Karşıt) Anlamlı Sözcükler
Anlamca birbirinin karşıtı olan sözcüklere zıt anlamlı sözcükler denir. Dilimizdeki her sözcüğün karşıt anlamı yoktur.
güzel-çirkin
pahalı-ucuz
gece-gündüz
acemi-usta
uzun-kısa
kolay-zor
geniş-dar
in-çık
büyük-küçük
gel-git
açık-kapah
canlı-ölü
gül-ağla
Sözcüklerin karşıt anlamlıları cümledeki kullanımları dikkate alınarak belirlenmelidir.
> “Kara haber tez duyulur.” cümlesindeki “kara” sözcüğünün zıt anlamlısı “beyaz” değil “iyi” sözcüğüdür.
İnceltme işareti ( A ) ile birbirinden ayrılan kelimeler sesteş değildir.
> adet -> sayı
>âdet —> gelenek, görenek
>hala-» babamın kız kardeşi
> hâlâ -» henüz, şimdilik
Değişik anlamlarda kullanılmış çok anlamlı sözcüklerle sesteş sözcükler birbirine karıştırılmamalıdır. Yani bir sözcüğün gerçek anlamı ile mecaz ya da yan anlamı sesteş değildir.
> Ağzının kenarından kan sızıyordu.
> Mağaranın ağzına gelince durduk.
> Ağzı bozuk birine benziyordu.
Bu cümlelerdeki “ağız” sözcükleri sesteş değildir.
Yansıma Sözcükler
Tabiattaki canlı veya cansız varlıkların çıkardıkları seslerin taklit edilmesiyle oluşmuş sözcüklerdir. Yansıma sözcüklerde ses-anlam ilişkisi güçlüdür.
Örneğin; kalemin kırılırken çıkardığı “çat” sesi, suyun akarken çıkardığı “şır” sesi, değişik hayvanların çıkardığı “hav”, “miyav” sesleri, nesnelerin birbirine çarpmasından çıkan “pat” ,”küt” sesleri birer yansımadır.
* Yansımalar kök olarak anlamlı değildir ama kendilerine getirilen eklerle isim ya da fiil hâline getirildiklerinde anlam kazanır.
Yansıma İsim Fiil
hor- horultu horla(mak)
tık- tıkırtı tıkla(mak)
şır- şırıltı şırla(mak)
kök (ad) (eylem)
gür- gürültü gürle(mek)
çıt- çıtırtı çıtırda(mak)
1) Yapılışı yönüyle ikilemeler:
* Aynı kelimenin tekrarıyla oluşmuş ikilemeler: ağır ağır, yavaş yavaş, hızlı hızlı, koşa koşa, güle güle…
* Aynı ya da yakın anlamlı kelimelerle oluşmuş ikilemeler: güçlü kuvvetli, akıllı uslu, yalan yanlış, eş dost, kılık kıyafet,doğru dürüst…
* Karşıt anlamlı kelimelerle oluşmuş ikilemeler: iyi kötü, gece gündüz, büyük küçük, aşağı yukarı, az çok, er geç, ileri geri…
* Yansıma sözcüklerle yapılmış ikilemeler: şırıl şırıl, gürül gürül, horul horul…
* Biri anlamlı diğeri anlamsız sözcüklerle oluşmuş ikilemeler: eğri büğrü, yırtık pırtık, eski püskü, kaba saba, çoluk çocuk, para mara…
* İkisi de anlamsız sözcüklerden oluşmuş ikilemeler: ıvır zıvır, mırın kırın, abur cubur, abuk sabuk…
* Sözcüklerden biri ya da ikisi birden ek alan ikilemeler: baştan başa, omuz omuza, gider gitmez, el ele, günden güne…
2) İkilemeler cümleye değişik anlamlar katar.
> “ Babam ailenin yükünü kaldırabilmek için hiç durmaz, yaz kış çalışır.” cümlesinde ikileme cümleye “çokluk”,
> “Annemi çok özledim, görüşmeyeli aşağı yukarı üç yıl oldu.” cümlesinde ikileme cümleye “yaklaşık”,
> “ Bu duruma düşe kalka geldi.” cümlesinde ikileme cümleye “zorlukla, güçlükle” anlamı katmıştır.
3) İkilemeyi oluşturan bazı kalıplaşmış sözler değiştirilemez.
> Örneğin:”İrili ufaklı bütün kavunları sattı.” cümlesindeki ikilemeyi “ufaklı irili” şeklinde kullanamayız.
4) İkilemeler cümlede isim, sıfat, zarf gibi görevlerde kullanılabilir.
Örneğin;
> “Olayı yarım yamalak anlattı.” cümlesinde ikileme “zarf”,
> “Çarşıdan ıvır zıvır almayı bırak.” cümlesinde ikileme “isim”,
> “Köye eğri büğrü yollardan gidilirdi.” cümlesinde ikileme “sıfat” göreviyle kullanılmıştır.
İkilemeyi oluşturan sözcükler daima ayrı yazılır ve sözcükler arasında herhangi bir noktalama işareti kullanılmaz.
Genel ve Özel Anlamlı Sözcükler
Bazı kelimeler kavramları, nesneleri, varlıkları toplu olarak belirtir. Örneğin “bitki” sözcüğü genel anlam taşır. Çünkü bitki sözcüğü, ağaç, çam, çiçek, gül, lale gibi varlıkların tümünü kapsar. İşte anlam kapsamı geniş olan bu tür sözcüklere genel anlamlı sözcükler denir.
Bazı sözcükler ise aynı türden varlıkları tek tek belirtir. Bu tür sözcüklere de özel anlamlı sözcükler denir. Örneğin:
> Varlık (genel) -» Canlı -» Hayvan -» Kedi (özel)
> Harf (özel) -»Hece -»Kelime -»Cümle -»Paragraf (genel)
* Sözcüklerin genel ve özel anlamlı oluşları kullanıldıkları cümledeki anlamlarına göre değişir.
> “Kitap okumak insanın ufkunu geliştirmekte çok önem rol oynar.” cümlesinde “kitap” sözcüğü bütün kitapları kapsadığından genel anlamda,
> “Kitabı sanırım ki okulda unuttum .” cümlesindeki “kitap” sözcüğü ise sadece bir kitabı karşıladığı için özel anlamda kullanılmıştır.
Sevgili öğrencilerim; 8. Sınıf Sözcükte Anlam konu anlatımı şimdilik bu kadar. 8. Sınıf Sözcükte Anlam konusu hakkında tüm yanlış ve eksiklikleri lütfen iletişim formu ile bize bildirin. Şimdiden iyi çalışmalar. Bu konu ile ilgili test mi çözmek istiyorsunuz. Neden Türkçeci Mobil Uygulamasını denemiyorsunuz?
Mobil uygulamamız hakkında detaylı bilgiyi bu linkte bulabilirsiniz.